2020 Yılı neşeleri, sıkıntıları ve acıları ile geldi gitti. Sağlık açısından hiç kuşku yok ki Covid-19 enfeksiyonu bu yıl esti geçti. Bir çok can aldı. Bir çok kişiyi henüz daha bilimsel olarak adı tam konulamayan komplikasyonlar ile hırpaladı. Korku saldı, ekonomileri allak bullak etti. Etmeye de devam ediyor.

İnsanoğlu var olduğundan beri iyiler ile kötülerin savaşı sürüyor. Bu böyle de devam edecek gibi duruyor. Yıllarca çalışıp emekli olduktan sonra o helâl maaşı ile çocuk okutan olduğu gibi bu parayı o yaşlının pazarda cebinden çalan da var. Yetim ve kimsesiz çocuklara el açanlar da var onları taciz edip gayrı ahlâki filimlerini yapanlar da var. Ayaklarından su akana kadar hasta bakan da var onları hastası öldü diye yumruklayanlar da.  İlacı bulan da var zehiri bulan da. Silahı bulan da var barışçıl bir dünya için çırpınanda. Canını, malını koruyan emniyet görevlisi de var, ona  seni sürdürürüm diyen de. Ne anlatayım ki hepimizin içinde yaşadığı gülü ile dikeni bir arada bir dünya.

Covid-19 pandemisini süratle ortadan kaldırabilmek için kesin etkili diyebileceğimiz bir ilaç yok. Bir virüsün yol açtığı bu hastalıkta doğal olarak en etkin yok etme metodu olarak aşı geliştirme çalışmaları yapıldı, yapılıyor. Aşılamada amaç zayıflatılmış veya öldürülmüş mikrobun kendisini veya vücut parçalarını insanların vaya hayvanların vücuduna vererek bunlarda bağışıklığı sağlamaktır. En klasik örneği çiçek aşısıdır. Yüzlerce yıl önce Çin’de çiçek hastalığını geçirenlerin yara kabuklarının toz haline getirilerek çocukların burunlarına üflendiği bilinmektedir. Milyonlarca kişinin ölümüne neden olan çiçek hastalığının aşısı, anne karnındaki çocukları sakat bırakan kızamıkçık hastalığının aşıları veya difteri, boğmaca, verem etkenleri ile savaşmak için yapılan aşılar mikroba karşı bağışıklığın geliştirilmesini amaçlayan aşılardır. Eskiler çok daha iyi bilirler. Paslı bir çivi battığı zaman tetanoz hastalığı gelişirdi. Şimdi bir aşısını oluyorsunuz ve ne batarsa batın korkmuyorsunuz. Bunlar gibi daha bir çok örnek var.

Bilim insanları Covid-19 aşısını büyük bir etkinlik göstereceğini de belirterek buldular. Faz 3 çalışmalarının sonuçlarının zaman alacağı belirtiliyor. Olayın ciddiyeti de keza öyle. Uzun zaman sürdürülebilen bir bağışıklık sağlanırsa muhtemelen mutasyon geçiren formlarına karşı da vücut öldürücü etki gösterip bu hastalığın kökü kazınabilecek.  Ancak aynı oranda ve nitelikte bilimsel dayanağı olmadan bu aşılara karşı olan bir grup da var. Tarihte de örneğin İngiltere’de bazı rahipler ve ABD’deki bazı hekimler aşı karşıtı söylemlerde bulunmuşlardır. Oysa aşılamalardan sonra görülebilen bazı arazların faydasının yanında devede kulak misali kaldığı görülmüştür. Salgınlarda kendisini düşünmeyenlerin başkasının hayatını tehlikeye atmada da dolaylı olarak etki ettikleri aşikardır.

Bugün uçağı, haberleşme sistemlerini, yaşamımızı kolaylaştıran her tür teknolojiyi bulan bilim aşıyı da bularak insanlığa büyük hizmet etmiştir. Ülkemizde enfeksiyon hastalıkları alanında son derece bilgili ve donanımlı bilim insanları vardır ve ekranlardan pek çoğunun günlerce doğru dürüst uyumadıklarını sizler de farketmektesiniz. Bu insanların ne çıkarları olabileceğini lütfen bir düşünün sizlere doğru bilgileri aktarmaktan başka. Bu nedenle bu bilim insanlarının önerilerine harfiyen uymak bizlerin yararına olacaktır.

2021 yılında yüzlerimiz gülsün, acılarımız hafiflesin. Benim ülkem yüzlerce yıldır çok acılar gördü. Boş gelme artık 2021. Mutluluk ve sağlıkla gel.