Kıymetli okurlarım. Çoğu zaman cevaplarını bulamayacağınız veya bulsanız bile içinizde halâ şüpheler kalacak olan soruların cevaplarını mümkün olduğunca 2021 Yılına ait güncellenmiş bilgiler ile sizlere aktaracağım.
1-SÜT DEHİDRATASYON (SIVI EKSİKLİĞİ) İÇİN YARARLIMIDIR: Sıvı ve elektrolit alımınız yeterli düzeylerde olmadığında zamanla dehidratasyon dediğimiz durum ortaya çıkar. Özellikle yaşlılık, egzersiz, sıvı ve elektrolit kaybına yol açan hastalıklar ve enfeksiyon hastalıkları gibi başka bir takım hastalıklar esnasında da yeterli sıvı ve elektrolit almak çok önemlidir. Dehidratasyonun hafiften şiddetliye göre dereceleri vardır ve en tipik belirtileri ağız ve dil kuruluğu, susama hissi (yaşlılıkta bu his kaybolabilir ve çok ciddi sıvı kaybı gelişene kadar bunu anlamayabilirsiniz), yorgunluk, cilt kuruluğu, kas güçsüzlüğü, baş dönmesi ve odaklanma yeteneğinde azalma şeklinde sayılabilir. Dehidratasyon basit bir takım kan tetkikleri ile anlaşılsa da en pratik gösterge idrar rengidir. Çoğu insan için limonata rengi idrar iyi bir sıvı dengesini gösterirken kehribar rengi idrar ise hafif dehidratasyona işaret eder.
16 Nisan 2021 Tarihli New York Üniversitesi kaynaklı bir makaleye göre İnek sütü içerdiği sodyum, potasyum, protein ve kendine has karbonhidratlar nedeni ile dehidratasyonda iyi bir seçenektir. Tam yağlı 1 su bardağı inek sütü 150 kalori içerir. Burada dehidratasyonu giderme adına bu kadar yüklü kalori alınmalı mı alınmamalı mı sorusunun dışında sorgulanması gereken başka bir durum yoktur. Ağır dehidratasyon vakalarında süt ilk tercihlerden biri olmamalıdır.
2-BEL ÖLÇÜNÜZ KALP HASTALIĞINA YAKALANMANIZ İÇİN BİR İPUCU OLABİLİR Mİ: Bu daha önceleri bir çok kez üzerinde çalışmalar yapılmış olan bir konudur. Bel çevresi büyüdükçe karın içi yağlar artacak, sonuçta insülin direnci, diyabet, hipertansiyon gibi durumların doğmasına yol açacaktır. 22 Nisan 2021 Tarihli bir makale olayı netleştiriyor. Bugüne kadar kullanılan ve şişmanlığın tanımında hemen hemen her kitapta, her makalede yer alan vücut kitle indeksi (Ben her konu geçtiğinde Vücut kitle indeksini kullanmamalı diye eski yazılarımda belirttim ve genellikle yazılarımı okuyanlar bunu bilir) vücutta yağın nerelerde yoğun olduğunu göstermez. Örneğin haltercilerde vücut yağları azdır. Ancak vücut kitle indekslerine bakıldığında aşırı obez bile çıkabilirler. Ancak bel çevresi ölçümleri daha net bilgi verir. ABD Kalp Cemiyeti, kalp damar hastalıklarının kişide oluşabileceğinin ipuçlarından birisinin bel çevresinin artışı olacağını kabul etmiştir.
Kanada, Ontorio’daki Queen’s Üniversitesi’nde obezite üzerine araştırmalar yapan Robert Ross a göre hastaların tansiyonlarını ölçmek kadar bel çevrelerini de ölçmek önemli. Hem süre olarak aynı vaktimizi alır hem de hastalara ciddi yol göstermiş oluruz diye de ekliyor.
3-BATI ÜLKELERİNDE VE BİZDE ÇOK TÜKETİLEN KEREVİZ SUYU MASUM BİR İÇECEK MİDİR: Genel sağlığı desteklemek, içerisindeki antioksidanlar nedeni ile uzun ve sağlıklı yaşamak, bağışıklık sistemini iyileştirmek amacı ile çok sık tüketilen kereviz suyu çok da güvenli değil. 15 Nisan 2021 tarihli bir makale ile New York Üniversitesi Beslenme uzmanları geniş araştırmalar yaparak bizleri şu şekilde bilgilendirmektedirler.
a)Kereviz suyunun içinde bulunan mannitol zamanla dışkının aşırı sulanmasına bağlı olarak kronik susuzluğa neden olabilir. Hemoroid, kronik bağırsak rahatsızlığı olanlarda bu konu çok daha önemlidir.
b)1 su bardağı kereviz suyunda hatırı sayılır oranda sodyum vardır ve bu zamanla sıkıntı yaratabilir. Yüksek tansiyonu olan kişiler bu konuda dikkat etmelidirler.
c)İştah artışına neden olabilir
d)Psoralen denilen bir maddeyi içerdiği için cildiniz güneşe daha hassas hale gelip fitofotodermatit denilen cilt iltihabına yol açabilir.
e) Pıhtılaşmayı engelleyen ilaç kullanan kişiler kereviz suyunu dikkatli kullanmalıdır.