Bir şey veremiyorsan bir şey alamazsın, iyi insan olmazsan iyilik bulamazsın. Bu atalarımızdan miras olarak bizlere ulaşan bir sözdür. Yüzlerce yılın deneyimini içinde barındıran ve ilk duyana da ciddi mesajlar veren bir sözdür. Ne mutlu anlayana, aktarana.
Mutlu insanların tanımını sorsalar herhalde en kısa yoldan verilecek cevap şudur: Mutlu insan ne ise o olduğu için mutludur. Başkası olmak, başkasına ve onun yaşamına özenmek onun umrunda değildir. Yaşa, başa, saça, bele, paso bakarak bir insan yaşlıdır demek sadece anatomik açıdan bir tanımlamadır. Yaşlı insan ümitleri tükenen insandır.
Bugün 80’li yaşlarda Yeşil Türbe civarlarında, Kapalıçarşı’da, Ulucami etrafında ve Tophane’de pek çok Fransa, İtalya, İngiltere’den gelen turistleri sırt çantaları ile dimdik dolaşırken görebilirsiniz. Bizlerde ise genellikle 60’lı yaşlarda protez ameliyatı sırası, anjio günü, emekli olduktan sonra sabah gidilip akşam gelinen kahve veya lokal ziyaretleri, bol unlu ve şekerli gıdaların oluşturduğu sofralar ve bunların keyifli sohbet ortamları ile yaşlılık dönemimizi tamamlıyoruz. 6 saat Tv karşısında geçiriyoruz. Yılda 90 gün bomboş oturmak demektir bu. O kasların ne kadar tembel hale geleceğini, karın başta olmak üzere bel ve kalçaların yağ bağlayacağını ve bunun bizi daha da hareketsizliğe ve pek çok hastalığın kucağına iteceğini düşünmeden günlerimiz geçip gidiyor. Kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kanserler bizi bulduğunda ise neden bu bela geldi buldu beni diye hayıflanıyoruz. Oysa hareket eden beden mutlu olur, sağlıklı olur. Bütün ilgili bilimsel çalışmalar bunu açıkça dile getiriyor. Yanı başınızdaki inşaatta çalışan ve ayda birkaç kuruş alan inşaat işçilerinin neden hep türkü söylediklerini hiç düşündünüz mü?
ZEYTİN YAPRAĞI
Yıllar önce mekânı cennet olsun hocam Prof.Dr.Ahmet Aydın bahsetmişti zeytin yaprağının faydalarından. Yine ülkemizin kıymetli bilim insanlarından Prof.Dr.Erdem Yeşilada’nın da bu konu ile ilgili kitaplarında bol bol makalelere rastlarsınız. Aşağıda yazdığım bilgiler ise 12.01.2018 tarihli güncel bir ingilizce makaleden çevirilmiştir. 65 derece ısıdaki bir fırında zeytin yapraklarını kurutup ince, adeta toz halinde kıyıyor ve 1 su bardağı kaynamış suya 1-2 çay kaşığı koyarak 10 dk. demliyorsunuz. Kabızlığa iyi geliyor, şekeriniz yüksek ise ve ilaç kullanıyorsanız bu ilaçların etkilerini arttırıyor, hipertansiyonda damarları gevşetiyor, vücut direncinin artışına neden olarak grip ve uçuk virüslerini yenmemize yardımcı oluyor, kemik erimesinde içinde bulunan hidroksitirosol ve tirosol adlı maddeler yararlı etkiler gösteriyor. Ayrıca kanın pıhtılaşmasına engel olan birtakım maddeler içerdiğinden de damar sistemi hastalıklarında yararlı etkilere sahip zeytin yaprağı çayı.Sporunu yap, geç TV karşısına, yap zeytin yaprağı çayını bak keyfine. O zeytin yaprakları bir de ilaçsız ise vücuda verdiğiniz değerin karşılığını vücudunuz da size verecektir hiç kuşkunuz olmasın.