İnsan tekerleği icat etmekle kolaylıklar zincirini başlatmış oldu. Çengelli iğneden tutun da mutfak robotlarına, bulaşık makinelerine, asansörlere ve daha binlerce hayatımıza giren kolaylaştırıcı aletlere, cihazlara şöyle bir bakın. Vazgeçilmez oldular tabii ki. İnsanın emeğini tasarruf altına alan her cihaz ticari anlamda prim yapar ve sahiplenilir.

Bu özellik bazı üçkâğıtçıların da iştahını kabartır. Şöyle ki; Western izleyen biriyiseniz üstü branda ile kaplı ve genellikle tek atın çektiği bir araba ile seyahat eden siyah giysili ve siyah melon şapkalı adamları küçük siyah cam şişe içerisindeki ilaçları satarken izlemişsinizdir. Bu ilaç, satanın ifadesine göre o dönem var olan her türlü hastalığa iyi gelmektedir. İlaç bittiğinde nehir suyu, biraz adi viski ve herhangi bir esanstan yeniden yapılıp şişelere doldurulur, satışa sunulur. Yıllar geçti ama bu yöntem geçmedi.

Günümüzde bazı televizyon kanallarından Şu elimde görmüş olduğunuz…” diye başlayan reklamları da izlemektesiniz. 2-3 ay içerisinde özellikle göbek yağlarının eritileceğini, 3-4 beden inceleceğinizi söylerler. Siz istediğiniz kadar fizikte enerji ancak kuvvet uygulanarak bir yol alınması şeklinde harcanır deyip durun. Fizik ne ki, adam oradan hayatı kolaylaştıracak bir şey atmış ortaya, işimize gelen budur ve bu yolu seçeriz genellikle. Oysa kıymetli okurlarım. Bundan 3 bin yıl kadar önce yaşamış bazı filozoflar geleceğe lambayı tutmuşlardır. Bilim kanıtlar ile, hesaplar ile gözlemler ile şekillenmiştir. Okumak, gözlemlemek bazı cahillerden gelecek zararlardan bizleri korur. Hayatımıza yön verir.

Genellikle çağımızın belası olan obeziteye yönelik sizleri bilgilendirmeye çalışmaktayım. Bu konuda da pek çok aslı olmayan, bilimsel temellere dayanmayan metodlar ile insanlar zayıflatılmaya çalışılıyor. Bizler birer makine değiliz. Kan yapan, hücre yapan, uyurken bile hormon yapan, tırnakları, saçı uzayan, sindirim sistemi, dolaşım sistemi faaliyeleri devam eden canlılarız. USDA (ABD Tarım Standartları Kuruluşu) diyor ki; Yeterli besin almadan zayıfladığınızda vücut bunu kendini koruma kollama adına geri alacaktır. Kabul etsek de etmesek de karnımızı doyurarak kilo vermekten başka çaremiz yok. Karın doyarsa nasıl zayıflarız biliyor musunuz? Hayatımızı kolaylaştıran araç gereçler ile aranıza biraz mesafe koyun gerisi kolay.

ASLAN CLEVELAND

Çocukluğumdan hatırlarım Bursa’dan Cleveland’a ameliyata gidenleri. Dünyanın en ünlü kalp merkezlerinin en tanınanıdır ABD’deki Cleveland Kliniği. Yakın zamana kadar hep tereyağı ve benzerlerinin kalp damar sağlığını bozduğunu gündeme getiren çalışmalara öncülük etmiştir.

Son günlerde literatür taraması yaparken gözüme bir broşür takıldı Cleveland Kliniği tarafından basılmış. Ne diyor biliyor musunuz? ‘’Tereyağını kaynattıktan sonra geriye kalan sade yağ sizin dostunuzdur. Kalın bağırsakların en mükemmel ilaçlarından biridir. Laktoz intoleransı olanlar için de iyi bir tercihtir’’. Unutulmamalıdır ki bütün hastalıklar bağırsaklardan başlar.

Yakın zamanda sakatatlarla da buluşacağız. Halen bu yağa önyargı ile bakan meslektaşlarıma ve halkıma saygı ile duyurulur.