48 yaşında.
Sağlık memuru.
Şikâyetleri: Halsizlik, kilo kaybı, yediğinde veya aldığında kusma.
Hikâyesi:
Hasta sağlıklı bir şekilde mesleğine devam ederken, son 10 yılda kilo almaya başlamış. Boyu 1,70 cm olan hastamızın kilosu 140 kg’a çıkmış. Bu hastamızı hastaneden tanıyorum. Çok düzensiz ve bol yemek alışkanlığı vardı. En son 3 yıl önce görmüştüm.
Acile, halsizlik, kilo kaybı ve yediğini kısa sürede çıkarması şikâyeti ile geldi. Hasta, aldığını çıkarınca böbrek yetmezliği de gelişmiş. Bu nedenle hasta, kliniğimize yatırıldı.
Kilo kaybının ve bu şikâyetlerin nedeni araştırıldığında hasta, 3 yıl önce hem diyabet hastası hem de kilolu olduğunu ve bu nedenle mide ameliyatı olmayı düşünmüş. Gittiği doktor tarafında, ameliyat olursan hem kilo verirsin hem de şekerinin ilaçsız düzene gireceğini ifade etmiş. Hatta her şey yiyebilirsin, baklava dahil. Bu söylemler hasta için cazip gelmiş (hasta ifadesi yanlış olabilir). Ameliyat olmaya karar vermiş. Ameliyat olmuş, kilo vermeye başlamış ve şekeri ilaçsız düzene girmiş. Buraya kadar her şey güzel. Ameliyattan 2 yıl sonra sağlığı bozulmuş. Şeker normal gitmesine rağmen, sürekli kansızlık, halsizlik ve iştahsızlık şikâyetleri başlamış. Son 2-3 aydır sürekli acillere başvurduğunu ve hastanelere yatırıldığını ancak bir türlü iyileşmediğini ifade etti.
Hatalar:
– Hasta kilo aldığında, diyetine dikkat etmeden düzensiz yemeye devam etmesi.
– Hiç spor yapmaması.
– İşin kolayına kaçarak ameliyat olması.
Sonuç:
Herkes bunu bilmeli ki, vücudumuzun her organı ve parçası çok önemli ve önemli görevleri vardır. Ameliyatla alınan veya görevini etkisiz hale getirilen bir organ görevini yapamaz. Hastanın fizyolojisi bozulur. Aynı zamanda ameliyat yerinde olan düzensizlikler nedeniyle bulantı-kusmalar gelişir.
Siz siz olun bu tür ameliyatlarda kaçınarak, sağlam irade ile diyet ve spor yaparak şekerinizi ve kilonuzu düzene sokun. Sadece bu bir örnek, rastladığım üç hasta hayatını kaybetti. Bu hastamızda sağlığı iyi gitmiyor. Hayati tehlikesi devam ediyor.