E.L.
64 Yaşında.
Erkek.
Daha önce bu hastadan bahsetmiştim. Kendisi öğretmen olmasına rağmen öğretmenliği bırakmış, çiftlik kurmuş. Şu an çiftlikte çalışıyor. Günümüzde birçok üründe katkı maddesi olmasına rağmen, bu çiftlikte başta yoğurt olmak üzere bilinçli ve sağlıklı ürün üretiyor.
Bu hastamız;
Bir ay önce vücudunda yaygın ödem, kalp yetmezliği, tansiyon yüksekliği ve şuurunda bozukluk şikâyetleri ile bize başvurdu. Yapılan incelemede hastanın her gün 70 cc’ lik rakı içtiğini, diyetine ve kendine dikkat etmediği tespit edildi. Bu şikâyetler nedeni ile hastaya tedavi başlandı. Hastanın şikâyetleri ilaçlara cevap vermeyince diyalize alındı. Kanı temizlendi ve 25 kilo su vücudundan çekildi. Mevcut ve yaygın şişlikleri indi. Tansiyonu normale geldi ve vücut rahatladı. Hasta belirgin derecede düzelince diyaliz kesildi, tedavi verildi. Taburcu edildi.
En önemlisi de, hastanın mutlaka alkol ve sigarayı bırakması istendi.
Hasta bir ay sonra geldiğinde, genel durumu iyi, ödemleri yok ve kendini iyi hissettiğini ifade etti.
Muayenede de hastanın eskisinden çok daha iyi olduğu tespit edildi.
Bizim esas konumuz olan iradeden bahsedelim:
Günde 70’lik rakı ve sigara içen bir kişinin bu alışkanlıklardan vazgeçmesi zordur. Ancak bu hastamız güçlü bir iradeye sahip ki bu kötü alışkanlıklarından vazgeçti ve hastanın vücudu belirgin derecede düzeldi.
Bu güçlü iradeye sahip olmasaydı hasta diyalize bağımlı kalırdı, vücut organları yetmezliğe girerdi ve hasta ölüm tehlikesi sınırına gelirdi.
Sonuç:
Her kişi veya hasta yanlışlık yapabilir, bazı kötü alışkanlıklar edinebilir. Önemli olan bu kötü alışkanlıkları başta yapmamak ve eğer yapmışsak bu yanlışlıklardan geri dönmektir.
Bu da sağlam bir irade ister. Aslında bu irade herkeste var. Yeter ki bunu doğru ve güçlü bir şeklinde kullanmasıdır. Üzücü bir tablo olan birçok kişi ise, tedavi ile rahatladıktan sonra tekrar aynı kötü alışkanlıklarına devam etmesidir.