SAĞLIK:
Kurban Bayramı’ndayız. Herkesin bayramını kutlar, güzel geçmesini dilerim. Bilindiği gibi bu bayram Kurban Bayramı olduğu için et tüketimi fazla olur. Mümkünse et tüketirken aşırıya gitmeyin, bol su veya sıvı alın. Yanında yeşilliği eksik etmeyin.
Fazla et tüketiminin zararları;
♦ Gut hastalığına.
♦ Eklem ağrılarına.
♦ Ürik asite bağlı böbrek taşına.
♦ Ürik asit böbreklerinize çökerek yetmezliğe.
♦ Damarlarınıza çökerek zarar vermesine.
♦ Halsizlik vb neden olur.
Bu nedenle et tüketirken az, bol su ve yeşillik ile birlikte tüketiniz.
Sağlık açısından çok önemli olan bir diğeri sağlıksız gıdaların tüketimi;
Son yıllarda kanser oranında giderek artış görülmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi sağlıksız gıdaların tüketilmesidir.
Sağlıksız gıdaların zararları:
♦ Kansere.
♦ Bağırsak sistemimizi bozup bağırsaklarımızın düzensiz çalışmasına.
♦ Depresyona.
♦ Diyabet riskinin artmasına.
♦ Karaciğer yağlanmasına.
♦ Gaz oluşmasına vb.
Kısacası birçok yan etkisi vardır.
Sağlıksız gıda olduğunu nasıl anlarız? Bunu tüketici birinin anlaması zor. Ancak Devletimiz tarafında üreticiler-çiftçiler aydınlatılmalı, eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
Üreticinin ürünü hale geldiğinde denetlenmeli ve test edilmelidir. Test sonucu olumlu ise her ürün için belge verilmeli ve bu belgenin fotokopisi ürünün dağıtılan marketlerde, pazarlarda vb yerlerde asılmalıdır. Tüketici bunu mutlak görmelidir. Belge yoksa tüketici ürünü almamalıdır. Bu sadece yiyeceklerde değil, giyimde, çocuk oyuncakların vb birçok şeyde olmalıdır. Bu da kanser oranının düşmesinde önemli bir rol oynar.
Sağlığınız için en az yılda bir kez testlerinizi yapın(Check-up).
Bu testler:
♦ Kan biyokimyası.
♦ Hemogram.
♦ İdrar.
♦ Kanser markırları.
♦ Akciğer filmi.
♦ Ultrason.
Sağlığın her şeyden önemli olduğunu unutmayınız. Yılda bir kez bu tetkikleri yapmanız önemlidir.
EMPATİ
Empati olayını örneklerle açıklayacağım;
1-Birçok kişiden duymuşsunuzdur. Herhangi bir hastalığı için doktora gittiğini ve doktorun iyi davranmadığını, doktorun suratsız olduğunu veya tam tersi iyi, güler yüzlü olduğunu ifade ederler. Her zaman öğrencilere, asistanlara ve doktor arkadaşlarıma şunu söylemişimdir. Size gelen hastalar sizin anne, baba veya yakınlarınız olsa nasıl davranırsınız onlara da öyle davranın
Göreceksiniz ki hem siz hem de hastalarınız mutlu olacaktır.
Bu sadece doktorlar için değil her meslekte empati yapın. Size yapılmak istemediğinizi asla yapmayın. Sizin kullanmadığınız ürünü asla üretmeyiniz. Eğer bir ayakkabı, Bir çorap, bir elbise, ev eşyaları vb kendinize kullanmıyorsanız başkasına kullanmayınız. Kimsenin ne maddi ne de manevi hakkına girmeyiniz.
2-Spor yaparken bir belediye görevlisi, parkı temizliyor. Genellikle sigara izmaritleri yoğunlukta. Sordum görevliye, sigara içiyor musun? İçiyordum bıraktım. İçerken yerlere izmaritlerini atıyor muydun? Evet, bana normal geliyordu. Şimdi olsa atar mısın? Asla! Neden? Çünkü milletin spor yaptığı yeri nasıl kirlettiğini gördüğüm ve temizlediğim için.
Atanlara sorun, alacağınız cevap şu; Ne var ki benim attığım bir izmaritten ne çıkar.
Basit bir hesap:
Bursa‘nın nüfusu yaklaşık 3.5 milyondur. Her yüz kişide en az 20 kişi sığara içtiğini farz edelim. Yaklaşık 700 bin kişi eder. Ortalama bir paket içtiklerini hesaplayalım. Her pakette 20 adet sigara olduğuna göre, 700×20=14.000 günlük atılan izmarit sayısı. Sadece Bursa ya. Bu her doğaya atılan poşet, naylon bardaklar, şişeler vb içinde geçerlidir.
3-Balıkcı Fikret bey ile sohbet ederken, hem işyerin hem de restorantın çok kalabalık oluyor. Sağlıklı-kaliteli balığı nasıl tedarik ediyorsun? diye sordum. Hocam yemediğim balığı kimseye yedirmem. Arada günler geçti, beraber pikniğe gittik. Balık almaya karar verdik. Kendi kendime sordum, eğer Fikret bey doğru söylüyorsa, reyondaki müşterilere verilen balıktan alır beraber yeriz. Söylemiyorsa bize özel bir bölümde çıkart der. Nerden alalım dediğimde? Reyondan, müşterilere sattığı balıktan. Hepsi aynı deyince, bu adam vicdanlı ve doğru söylüyor dedim. Taktir ettim.
4-Yıllardır Özgüneyoğlu fırınına giderim. Sima olarak oradakileri tanırım. Bu Covid döneminde eldivenini takar, bir elini para diğer elini hamur işlerinde kullanır. Ekmek ve diğer ürünlerini kağıt poşete koyar. Temasta naylon kullanmazlar. Bu iki müesseseyi insan sağlığını ön planda tutukları için örnek verdim. Bir çok işletme insan sağlığını ön planda tutuyor olabilir. Alışveriş yaptığınız yere dikkat edin. Temizliğine, kullandığı malzeme, işleyiş şekline.
Kısacası,
Giymediğimizi giydirmesek, yemediğimizi yedirmesek, kullanmadığımız ürünü başkasına kullandırmasak ve üretmesek; mutluluğumuz, sağlığımız ve hayatımız daha güzel olur.
HATALAR
Bunu da örneklerle açıklayalım,
nCovid-19 çıktığından beri bir çok insanın malına ve canına mal oldu. Bilindiği gibi günümüzde tek tedavisi AŞIdır. Bu açıdan baktığımızda yapılması çok önemlidir. Kısacası herkes yapmalıdır.
Buna rağmen bazı kişiler yapmıyor ve yapmak istemiyor. Nedenini sorduğumuzda, yan etkilerinin olduğunu, yapanların da yakalandığını vb ifadeler kullanırlar. Kime sordun da bu kanıya vardın? Arkadaşlarıma vb.
Her mesleğin uzmanları vardır. Sağlıksa sağlığın, tekstilse tekstilin, otomobilse otomobilin, inşaatsa inşaatın uzmanları vardır. En doğrusu işi uzmanına sormak varken, meslekle ilgisi olmayan arkadaşlarına, yakınlarına sorarlar ve ona göre hareket ederler. Bu da çok ilginç ve büyük bir hatadır.
Covid-19, milyonlarca insanı öldürdü. Ölümden korkmuyor, aşıda nadir de olsa oluşan yan etki ve etkilerinden korkuyor. İşin ilginç yanı da bu. Hem kendini hem de etrafındakilerini de riske atıyor.
nBir belgeseli seyir ederken, Amerika’da tarlada çalışan iki çiftçiden biri, sigara izmaritini yere atıyor. Komşusu uyarıyor. Doğayı-ülkemi kirletemesin deyip şikayet ediyor. Polis gelip hem eğitiyor hem de cezayı kesiyor. Ya komşumdur ayıp olur, benimle kavga eder düşünmezler. Sorun ülke ise önemlidir. Birisi evimizin önüne bir çöp atsa veya cebimizdeki 5-10 kuruşumuzu alsa kıyametleri koparırız. Ama doğaya çöp atsa ve devlete zarar verse aynı tepkiyi göstermeyiz. Aslında ülkemiz kirlenirse hepimiz hastalanırız ve rahat etmeyiz. Devletin malı zarar görürse geleceğimiz ve güvenimiz zarar görür. Buna rağmen çoğumuz düşünmeyiz veya düşünür umursamayız.
Bu nedenle bu ülke hepimizin, zarar vermeyelim verene izin vermeyelim.
Sonuç:
Hep sağlıklı ve güzel çalışalım. Etrafa sağlık, sevgi ve hizmet verelim. Hep empati yapalım. Bize yapılmasını istemediğimiz ne olursa olsun başkasına yapmayalım.
Göreceksiniz her şey daha güzel olacak.