Yaşamımızda hiç şikâyetimiz yoksa kendimizi sağlıklı hissederiz. Aslında bu her zaman doğru değildir, bu nedenle sağlığımızdaki hatalar burada başlar. Başlıca hatalar:
Hata 1: Biraz önce bahsettiğimiz gibi hiçbir şikâyeti olmayan kişide hiç belirti vermeden önemli bir hastalığı olabilir. Örnek verecek olursak başlangıçta böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı, beyinde olan tümör vb. genellikle hiç şikâyet oluşturmayabilir. Hatta bir böbregin hastalığı son dönem dediğimiz diyalize gelene kadar ne ağrı ne sızı ve ne de belirti vermeyebilir. İşte bu durumda yaptığımız hata şikâyetimiz yoksa hastalığımız yoktur hatasıdır. Çoğunlukla bu hatayı yaparız.
Hata 2: Ağrı, her hastalıkta ağrı şikâyeti beklememeliyiz. Genellikle ağrı şikâyeti ile doktora gideriz. Başta ağrı olmak üzere halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve benzeri şikâyetler bizi doktora götürür. Halbuki hastalıklar başlangıçta herhangi bir belirti vermeden ve şikâyet oluşturmadan gelişebilir ve ilerleyebilir. Bu nedenle bizi sık doktora götüren bu belirtileri beklemek hastalığımız olmadığı anlamına gelmez ve yaptığımız 2. önemli hatadır.
Hata 3: Doktora gitmekten çekiniyoruz ve korkuyoruz. Yaptığımız en önemli hatalardan bir tanesi de budur. Doktora gidersem herhangi bir hastalık çıkarabilir, başıma dert açarım nasıl olsa şu an da rahatım. Hiç doktora ve hastaneye bulaşmayayım düşüncesinde. Herhangi bir hastalık çıkarırsa moralim bozulur korkusunda. Halbuki erken doktora giderse hastalığına erken teşhis konur ve tedavisi kolay olur. Her hastalığın erken safhada teşhisi önemlidir. Tedavisi daha kısa süreli olabilir. Bu geç kalınması diger önemli hatadır.
Hata 4: Bana bir şey olmaz hatası, hayatımızda bunu çoğu kez yaparız ve çoğu kişiden duyarız. Hatta sigara, alkol kullanır, düzensiz yaşama girer, düzenli hayat koşullarına hiç önem vermez, uyarıldığında bana bir şey olmaz deriz. Çoğu akciğer kanseri, kalp hastalığı, ileri düzeyde bronşit bu düzensiz yaşamın ve yanlış düşüncenin sonucundan oluşur. Sonra da bu saydıklarımız gibi önemli hastalık ve hastalıklar ilerleyince iş işten geçmiş olur hayatını kaybeder.. Halk arasında son pişmanlık fayda etmez sözü burada geçerlidir ve en büyük hatalardan biri de budur.
Hata 5: Bazı hastalıklarda kişi tedavi almasına rağmen tedavinin faydalı olduğuna inanmaması; Bunu daha çok dünyada ve toplumumuzda büyük bir sorun olan obezite (şişmanlık) olmak üzere depresyon, şeker, tansiyon vb. obezite nedeniyle doktora giden bir kişi doktor ileride obeziteden dolayı çıkacak hastalıkları kendisine söyler. Bunların başında eklem ağrıları, tansiyon, şeker ve kalp hastalıkları riskin artacağı ve saymadığımız bir sürü hastalığın eşlik edeceğidir. Hastaya diyet, spor ve yaşam koşullarını değiştirmesi ve düzene sokulması önerilir. Eğer buna rağmen hasta kilo vermiyorsa bunların faydasız olduğunu düşünür ve edavisini aksatır, Yaptığımız önemli hatalardan biri de budur. Doktor önerileri yapmasına rağmen kişi kilo veremiyorsa ancak kilo da alamıyorsa bu da büyük bir başarıdır. Hiç değilse olan kilonun üstüne kilo eklemiyordur ve kilosu artmıyordur. Bu önerileri yapmadığını düşünürsek, kilosu daha da artar ve hastanın sağlığı daha da bozulur. Bu hatayı yapmamak gerekir ve kişinin kilo almasını engellemek bile faydalıdır.
Sonuç olarak herhangi bir şikâyetimiz olmadan hastalığın olabileceği, doktor korkusunun yanlış olduğu , ne kadar erken teşhis o kadar tedavinin kolay olacağını, nihayet birer canlıyız bize bir şey olmaz düşüncesinin yanlış olduğu, her canlı gibi bizim de hastalanabileceğimizi düşünerek daha tedbirli davranmamız gerektiğini bilerek, aldığımız tedavinin hastalığı durduruyorsa veya ilerlemesini engelliyorsa faydalı olduğunu bilerek tedbir almamızın gerektiğine inanmalıyız ve yukarıda saydığımız hatalardan uzak durmalıyız.