Günlük yaşantımızda sıklıkla karşılaşırız, kiminin bel ağrısı, kiminin diz ağrısı ve kiminin yaygın kemik ağrıları olduğunu.
Her hastalıkta olduğu gibi hastalığın esas nedenini araştırmadan ve tespit etmeden ilaçlara koşarız. Dünyada yaygın bulunan hipertansiyon ve diyabeti örnek verelim.
Tansiyon hastası olan bir kişi, kilosu varsa kilo vererek ve tuzsuz diyetle tüketerek tansiyonu düzene sokacağına, bunu yapmaz bir veya birden fazla ilaç kullanarak düzene koymaya çalışır.
Bir diğer örnek diyabet hastalığı, diyabet hastası olan bir birey diyetine dikkat ederek, uykunu düzene sokarak ve kilosu olsun olmasın spor yaparak şekerini düşüreceğine, bunu yapmaz işin kolayını seçerek ilaç kullanmaya başlar.
Bu iki örnekte görüldüğü gibi aslında hastalıklara neden olan nedeni ortada kaldıracağımıza bunu göz ardı ederek ilaç kullanırız. Bu da ne kadar yanlış olduğunu ve ilaçlarının da yan etkilerini göz önünde bulundurursak sağlığımızı ne kadar bozduğumuzu görürüz.
Gelelim esas konumuza, bel ve boyun ağrısı olan birçok kişi ile karşılaşırız veya kendimizde de olduğunu görürüz. Bu şikâyetlerimizin en önemli sebeplerden biri ayağımızdaki ayakkabının olabileceğini hiç düşünmeyiz. Aklımıza bile gelmez.
Bunu bir örnekle açıklayayım,
Ayağımızda, altı düz, sert ve ince bir ayakkabı olsun. Onla yürüyün veya bir terlikle koşun. Hemen yorulursunuz. Ama ayağınızdaki ayakkabı uygun, altı belli oranda kalın ve esnekse daha iyi yürür veya koşarsınız çok çabuk yorulmasınız.
Ayakkabıdaki esneklik, hareket ederken, iş yaparken, ağırlık kaldırırken veya spor yaparken diz ve beli belli oranda korur. Kemikler arasındaki kıkırdakların zarar görmesini engeller.
Sonuç:
Ayakkabı diye geçmeyin ve basite almayın. Alacağınız ayakkabı belli oranda altı kalın, esnek ve rahat olmalı.
Rahat ve iyi bir ayakkabı vücudu rahatlatır, bel ve dizlerinizi korur.
Sağlıklı ve güzel bir pazar geçirme dileği ile.