4 Nisan’de gerçekleştirilen Bursaspor Mali Genel Kurulu yeşil beyazlı kulüp için milad oldu.
Başkan Ali Ay, bağımsız denetleme kuruluşu Ernst&Young raporlarını üyeler ile paylaşmış ve büyük ses getirmişti.
Hafızaları tazeleyelim. Hangi rakamlar saçılmıştı ortaya?
Futbolcu transferi için İbrahim Yazıcı’nın 45 milyon TL, Erkan Körüstan’ın 136 milyon TL, Recep Bölükbaşı’nın ise 380 milyon TL harcadığını açıklamıştı.
Raporun paylaşılan en can alıcı kısmını ise Cedric Bakambu transferi ve ASSET firması ile yapılan anlaşma oluşturuyordu.
Bakambu’nun Villerreal’e transferinde yapılan sözleşme 8 milyon 757 bin Euro, kulübün kasasına giren rakamın 6 milyon 842 bin Euro olduğu, ASSET firması ile yapılan anlaşmanın kulübü ciddi anlamda zarara uğrattığı genel kurul üyeleri ile ayrıntılı bir şekilde paylaşmıştı.
Ernst & Young şirketinin ardından Bursaspor’un defterleri bu kez Reform bağımsız denetleme kuruluşu tarafından 2.kez elden geçirildi. Sunumlar yapıldı ve Bursaspor yönetimi bu denetleme kuruluşlarının raporları doğrultusunda Olağanüstü Genel Kurul’da ibra edilmeyen Recep Bölükbaşı yönetiminin kulübü zarara uğrattığı gerekçesiyle, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Gelelim zararın büyüklüğüne… 17 transfer yapan ve 8 futbolcuyu yaklaşık 70 milyon lira karşılığında satan Recep Bölükbaş yönetiminin kulübü yaklaşık 20-25 milyon lira zarara uğrattığı rapor edilerek Ali Ay yönetimine aktarılmış. Bunlar an itibarı ile hepsi iddia. Eğer savcı verilen belgelerin dava açılması için yeterli olduğuna karar verirse, konu mahkemeye taşınacak. Ve yargı kimin haklı kimin haksız olduğuna karar verecek.
Şu sıralar Erkan Körüstan yönetimi dönemindeki harcamalar da kamuoyunun gündeminde. Recep Bölükbaşı yönetiminin yine Ernst&Young şirketine hazırlattığı raporlar bunlar. Ama soru şu. Ali Ay yönetiminin yaptığı gibi Körüstan yönetimi için neden suç duyurusunda bulunulmadı? Herhangi bir usulsüzlük tespit edilemedi mi? Yoksa farklı hesaplar mı vardı? Şeffaflık; daha önce paylaşılması gereken belgeleri elde tutup, yeri geldiğinde mi paylaşmaktır? Kulübün menafati için hangisi daha doğru adım?
O yönetim, şu yönetim fark etmez. Bu paylaşılan raporlar ile birlikte görev alan idarecilerin nasıl bol keseden paralar dağıttıklarını ve kulübü nasıl borç batağının içine soktuklarını bu kez belgeleri ile görmüş olduk. Kimseyi suçlamaya da gerek yok; insanlar yanlış kararlar verebilir, önemli olan bu kararlarda kişisel menfaat güdüldü mü? Bu sorunun cevabı için de savcının kararını bekleyelim.