Böyle bitmemeliydi.
Sezonun final maçı açıkçası içimizi acıttı.
Avrupa ile taçlandırabileceğimiz bir 90 dakika bütün sezonun emeklerini bir bakıma heba etti.
Ama futbolun adaleti yok. Bu da işin gerçeği.
Torku Konyaspor karşısında Bursaspor, özellikle ilk devre sahada yok gibiydi.
Orta sahanın bel kemiği Josue ve Belluschi’den yoksun maça başlayan Timsah, pusulasız gemiciler gibiydi. Rotayı bir türlü tutturamadı.
Rakip rahat oyununu gole de çevirebilirdi.
Burada Harun’un yaptığı kurtarışlar ve Konyaspor’un gol ayaklarının beceriksizliği de vardı.
Temposu düşük “bitse de gitsek” havasında oynanan devrede 43. dakikada tansiyon biranda yükseldi. Serdar Aziz’in hiç gereksiz hareketi ve ardından Rangelov ile girdiği fiziksel tartışma pahalıya mal oldu. Cüneyt Çakır, çok da haklı bir kararla her iki oyuncuyu da kırmızı kartla oyun dışına atarken ilk 45 dakikada beklenildiği gibi golsüz sona erdi.
İkinci yarı 10’ar kişi oynanan karşılaşma tam final mücadelesine döndü.
Bursaspor gerçek kimliğine bürünürken Şenol Güneş’in öğrencileri maçı tek kaleye çevirdi.
Konya kalesini abluka altına alan Bursaspor, Fernandao, Volkan Şen ve Bakambu ile girdiği pozisyonları bir türlü gole çeviremedi.
Emre Taşdemir’in direkten çıkan topu da tam bir şansızlıktı.
34 haftalık maraton Bursaspor’un hiç de istemediği gibi bitti.
Başakşehir ve Trabzonspor’un puan kaybettiği haftada kapıya gelen Avrupa bileti heba edildi.
Artık yapacak tek bir şey var, çarşamba günü kupayı kaldırmak.
Burada yeşil beyazlı futbolcular kadar en büyük görev taraftara düşüyor.
Umarım, futbolun adaleti bu maçta tecelli eder…