Bu turlarda favori belidir ama maçın sorucu belli olmaz. Bursaspor kolay maçı kendini eziyet halene getirmeyi becerdi. 1461 Trabzon, mücadele ettiği 3. Lig’de bile çok daha fazla zorlandığı maçlar olmuştur. “Nasıl olsa yeneriz” mantığı ile olmuyor bu işler. Bursaspor temposu normal sürenin son 10 dakikasına kadar tam rakibin istediği gibiydi.
Samet Hoca çok doğal olarak kadroda rotasyona gitti. Kupa maçları zaten oynamayan oyuncular için bir fırsattır, gelin görün ne Furkan, ne Ramazan, ne Onur ne de Yusuf ne de maça yaptığı hatalarla damgasını vuran Vergini bu fırsattın farkındaydı. Bir tek Furkan Emre Ünver‘de o beklediğimiz gayreti gördük… Zaten maçın ilkyarısının da yorumlanacak
bir tarafı yok. Tempo yok, oyun derinlği yok, istek yok… Lima’nın bireysel gayreti ile Umut Nayir‘in 20.dakikada attığı gole kadar yeşil beyazlılarda en ufak bir kıpırtı yoktu. Bu golle birlikte ilkyarıda işi biter mi? dediğimizde Vergini kendi kalesine golü atınca eziyetin ve kabusun ayak sesleri daha bir gür şekilde duyulmaya başladı.
Bir kazaya kurban gitmeme adına Samet Hoca ikinci yarıda Stancu ve Latovlevici‘yi sahaya sürdü. Bu ikili ile birlikte Lima ve Burak ofans gücünü artırırken, Umut Nayir‘in kaçırdıkları hesaba katılmamıştı… Son 10 dakikada baskı fayda etmeyince iş uzatmalara kaldı. Bursaspor normal sürede yapmadığı ablukayı Barış ve Tunay’ın oyuna girmesiyle uzatmalarda yaptı ama golü bulan Karadeniz ekibi oldu. Vergini‘nin golü atan Safa Kınalı karşısında düştüğü acizlik tam bir utanç vesikası gibiydi. Arjantinli bombayı çekti ve Bursaspor’un kupa serüvenini daha başlarken havaya uçurdu. Hiç beklemeye gerek yok. Bu formanın ağırlığını taşıyamayanlara hemen yol verilmeli. Bursaspor 3. Lig takımına eleniyorsa bunun faturası birilerine kesilmeli. İş ciddiyetinin ne kadar önemli olduğunu acı tecrübe ile malesef bu maçta görmüş olduk.