Cevdet altınelDirenç, mücadele, yardımlaşma, tribün desteği üst seviyede olunca 3 maçta 16 gol yiyen takım gitmiş yerine istenilen (mevcut kadro ile) Bursaspor gelmişti. Rakip Beşiktaş olunca saha içinde ve tribünde beklenildiği gibi tansiyon yüksekti.
Adnan Örnek bu karşılaşmada Bilal, Sinan, Emre gibi bu sezon fazla forma şansı bulamayan daha doğrusu yıpranmamış oyuncuları ilk 11’de tercih ettiğini gördük. Batalla’nın yokluğu özellikle hücumsal anlamda yeşil beyazlılar adına handikaptı. Alınan ağır mağlubiyetler nedeniyle tam anlamı ile büyük bir psikolojik travma yaşayan bir takımı ayağa kaldırmak hiç kolay değildi.
Ama hafta içersinde yapılan terapi seansları ve tribünden gelen muhteşem destek ile komada olan hastanın ayağa kalktığını gördük dün akşam. Bu karşılaşmada bence yeşil beyazlılar verebileceği maksimum performansı ortaya koydular. Bundan daha fazlasını beklemek mevcut ile doğru orantılı olmazdı.
Ligin hücum gücü en kuvvetli kadro kalitesi ile Süper Lig ekiplerinin bir tık üstünde olan rakibi karşısında taktiksel olarak Bursaspor oynaması gerektiği gibi oynadı. Bloklar arasında mesafeyi mümkün olduğu kadar daralttı. Yardımlaşma ve kora kor mücadelesi ile de Beşiktaş’ın pas bağlantılarını keserek hücum gücünü zayıflattı. Bunları yaparken hücumsal anlamda özellikle ilk devre fazla üretken olamadı. Emre ve Aziz Behich’in sakatlıkları nedeniyle oyundan çıkması Adnan Hoca’nın hamle gücünü zayıflatırken, 60. dakikada Kubilay’ın kaçırdığı pozisyon maçın Bursaspor adına kırılma anıydı. O pozisyon gol olsa Kartal’ın kanatları kırılabilirdi. Ama bu pozisyonun 5 dakika sonrasında Şenol Güneş’in risk alarak oyuna aldğğı Cenk Tosun, Kubilay’ın yapamadığını yaptı. Bursaspor yüklenirken 90 artılarda yenilen kontraatak golünü normal karşılıyorum.
Yenigiliye rağmen bu karşılaşmada yeşil beyazlı oyuncular başı dik bir şekilde sahadan ayrıldılar. Demek ki isteyince oluyormuş. Son olarak Bursaspor’u Bursaspor yapanın da taraftarı olduğunu yine görmüş olduk.