Lokum gibi Galatasaray bulmuşsun, sen ağzına atmakta nazlanıyorsun.
Nazlanınca da o lokum boğazında kalır.
Tek kelimeyle sahada dökülen o alın terlerine yazık oldu.
Bu yazıklar 9 haftada bir o kadar fazla da oldu…
Rakip 40 dakikada zorunlu 3 oyuncu değişikliği yapmış, psikolojik olarak havlu attı, atacak ama Bursaspor bir türlü o öldürücü yumruğu vuramıyor.
Bu takımın golcüsü Sakho. Oyun planı da onun üzerine kurulmalı ki kurulmuştur da ama ilk devrede 2-3 pozisyonda Aytaç ve Tunay pas tercihlerini bir türlü ondan yana kullanmayınca golle buluşmak hayal oldu.
Aslında ilk 45 dakika herşey yeşil beyazlıların istediği gibiydi.
Maçın genelinde orta sahada Badji ve Aytaç’ın direnci tüm takıma yansıdı.
İkinci devrede iştah golü de getirdi.
Lima oyuna girer girmez en doğru yaptığı şeyi hızını kullanarak penaltıyı da aldı.
Burada Ozan’a sarı kart çıktı. Ertuğrul’un dediği gibi Bursaspor’da biri aynı hamleyi yapsa o kartın rengi yine sarı olurmuydu?
Hiç zannetmiyorum.
Golden sonra Galatasaray taraftarın baskısıyla telaşla hücum etmeye çalışırken Sakho, Tunay ve Lima yakaladıklarını atsa iş bitecekti.
Bursaspor kaçırdı. Galatasaray bulduğunu affetmedi.
Evet evinde 4 maçını kazanan lider karşısında alınan 1 puan değerli. Lakin bu 3 olsaydı orta şeritten sol şeride geçişte sağlanmış olacaktı.
Bir de oyuncu değişikliği meselesi var.
Kusura bakmayın ama Süper Lig’de mücadele eden bir kulüpseniz sizin böyle hata yapma lüksünüz yok.
Burak Kapacak oyunda kalsa belki oyunun gidişatı farklı olacaktı.
Diyecek bir söz yok.
Samet Hoca gereken faturayı keser diye düşünüyorum.
Zorlu haftalar geride kaldı.
Fikstür avantajıyla gençlerin de katkısıyla camianın beklediği başarılar gelecektir diye düşünüyorum.