Son 3 sezonda Bursaspor’un ilk 12 haftada sergilediği performans;

2016-2017 Sezonu: Hamza Hamzaoğlu-23 puan

2017-2018 Sezonu: Paul Le Guen-18 puan

2018-2019 Sezonu: Samet Aybaba-13 puan

Bu hafta olmadı hadi gelecek hafta derken 12 hafta geçti. Ekonomik sıkıntılar zaten bilinen bir gerçekti. Fakat istenilen sonuçlar gelmeyince bu kez yine bir krizin ayak sesleri işitilmeye başlandı. Problem de bu… Ali Ay yönetiminin en büyük eksikliği kriz yönetimi mi acaba?

Bakın üstteki rakamlara.. Biraz daha açalım.

23 puan toplanıldığı sezonda hedef yüksek tutulmamış ve geçiş sezonumuz denilmişti. Oyuncular kötüydü, futbol kötüydü ama tabela güzeldi… Hamza Hamzaoğlu öyle ya da böyle bir takım oluşturmuş ama istenmeyen adam ilan edilmişti. Sonrası malum; pişmiş tavuğun başına gelmeyenler Bursaspor’un başına geldi. O dönem kriz iyi yönetilmiş, dik duruş sergilenebilmiş, cesaretli adımlar atılabilmiş olsa yaşanan o kabus yaşanmayacaktı. O, 4-5 aylık süreden çıkarılacak çok dersler vardı… Ki, ben daha önce de söyledim. Yaşananlardan sonra, ben Başkan Ali Ay’ın yerinde olsam Trabzon maçı biter bitmez hemen orada kongre kararı alırdım. Zararın neresinde dönülse hem onun için kar, hem camia için kar olacaktı… Paul Le Guen ile iyi başlayan fakat yine kötü bir sezon. Nedeni yine telaşla yapılan transferler, yine yanlış

yapılanma. Siz istediğiniz kadar iyi niyetli olun; eğer doğru adımlar atmaz doğru kişiler ile çalışmassanız isteseniz de istemeseniz de bunun bedelini ödersiniz.

..Ve gelelim bu sezona. Sonuçlar gelmese de Samet hocanın dokunuşları, gençlerin oynaması, dirençli futbol gelecek için tüm camiayı umutlandırdı. Ama siz “biz krize alıştık” dercesine zamanlı zamansız ekonomik sıkıntılardan bahsettiniz. Şimdi o ekonomik sıkıntılara kötü bir saha sonucu eklenince bir anda tüm camiada yine gelecek endişesi oluştu. Bir problemi çok dillendirmekle o problem çözülmüyor.

Spor yöneticiliği olsun, siyaset olsun, iş hayatı olsun, başarı; doğru kişilerden kurulu ekiple geliyor. Bunu siz çok daha iyi biliyorsunuz. Lider işi yönlendirir, işi ekibinde olanlar yapar.  Çok açık, ekonomi

ile futbolu bir arada yönetmekte zorlanıyorsunuz. O zaman, yıpranmış isimler varsa kenara

çekip, futbolu yönetim kurulundan, hevesi de olan bir başka isme teslim edebilirsiniz. Siz yine

para pula boğuşmaya, kafanız daha rahat bir şekilde devam edin…

Benden küçük bir öneri.