Bursaspor Ertuğrul Sağlam’a, Sağlam da yeşil beyazlı kulübe çok şeyler kattı. 2 Ocak 2009’da atılan imzaların ardından 4,5 yıllık birliktelikte gelen Süper lig şampiyonluğu ve üst üste Avrupa kupalarına katılma başarısı ortak bir inancın zaferiydi… Bu inanç ve azim tüm şehirde vardı. İnanılmaz güzel günlerdi…
Bu kez tarihler 15 Haziran 2015’i gösterirken, yine büyük bir coşku ile Bursaspor’da 2. Ertuğrul Sağlam dönemi başlamış oldu.
Ertuğrul Hoca heyecanlı, başarılara susamış ve çok arzulu bir görüntü ortaya koydu.
İmza töreninde de içinde kopan fırtınaları konuşmasına olabildiğince yansıttı. “Rakiplerimiz ne kadar iddialıysa biz onlardan daha iddialıyız” sözü Bursa’ya Bursaspor’a ne kadar inandığının göstergesiydi.
Recep Bölükbaşı yönetimi Şenol Güneş’in takımdan ayrılmasının ardından riske girmedi.
Maceraya atılmak yerine Ertuğrul Sağlam’ı takımın başına getirerek en doğru hamleyi yaptı.
3 Haziran sonrası yaprak dökümünün olacağını çeşitli defalar yazıp çizmiştik.
Ama eveleyip gevelemeden şunu söylemekte fayda var.
Sayın Bölükbaşı ve Sağlam’ın işi zor… Akıllarda geçen sezon oynanan futbol ve oyuncular varken, taraftar aynı kaliteyi ve takımı bu sezonda görmek isteyecek.
Ertuğrul Sağlam da bunun farkında. Çok karamsar olmaya da gerek yok. 2009-2010 sezonunu şöyle bir hatırlayın. Kadroda yer alan isimler ilk transfer edildiğinde sizler gibi biz de burun kıvırmıştık. Onun için yapılan transferler hakkında şimdiden ahkam kesmek, yorum yapmak yanlış olur. Madem Ertuğrul Hoca bu kadar heyecanlı ve istekli vardır bir bildiği. Şapkadan ne çıkacağı hiç belli olmaz… Kupa da çıkar, tavşan da… Birlik, beraberlik, destek önemli. Yönetimin ekonomik imkanlar doğrultusunda takıma fayda sağlayacak oyuncuları kadroya katmak için canla başla çalıştığının da farkındayız. Farkında olduğumuz bir başka şey ise Bursaspor camiasının “Timsan Arana”da “şov” istediği. Bunun için de sabır lazım.
Ustaya yakışan!
Artık Sayın Bölükbaşı’nın karakterini öğrendik. Evirip çevirmeden duygularını açığa çok rahatlıkla döküyor. Bizden yana sıkıntı yok. İnsan kızabilir, bağırıp, çağırabilir, kahkaha ile gülebilir de… Ki gülmek her zaman iyidir… “Çıraklık bitti, artık ustalık dönemindeyim” diyen biri olarak Sayın Başkan daha ağırbaşlı, daha soğuk kanlı olmakta fayda var… Taraftar ister, Batalla’yı da ister, Messi’yi de ister, iyi takımları, iyi oyuncularının olmasını ister… Bunda kızacak bir durum yok. Gereksiz gerilimlerin önüne geçmek adına, politik konuşmak, geçiştirmek bazen iyidir. Özlüce’de yaşanan diyalog; sinirler gerilmeden kolaylıkla atlatılabilirdi diye düşünüyorum.