Soğuk havada futbol içimizi ısıtır derken, daha da üşüdük… Aslında rakip İstanbul Başakşehir olunca üşümemiz de çokta doğal. Bursaspor’da Şenol hoca beklediğimiz gibi Serdar Aziz dışında ideal kadroyu saha sürerken, Abdullah Avcı, Doca, Visca ve Abdullah’ı
kulübede tutup, bu isimleri maçın ilerleyen bölümlerinde sahaya sürmeyi tercih etti.
90 dakika için yazılacak pek fazla bir şey yok. Yok diyorum topu topu iki takımın bulduğu pozisyon sayısı 5’i geçmedi. Başakşehir beklendiği gibi defansını sağlam tutarken, yeşil beyazlılar rakiple boğuşmaktan kaleye gitmeyi unuttu. Gençlerbirliği karşısında oldukça fazla sarf edilen eforun da bunda etkisi büyüktü. Öne çıkan bir tek oyuncu da olmayınca Bursaspor, Avcı’nın öğrencilerine ayak uydurdu.
Her geçen dakika atanın kazanacağı bir mücadeleye dönüşen mücadelede, Bursaspor 56.dakikada Fernandao’nun kaçırdığı penaltı ile bu şansı tepti.
Oynayan için de seyreden için de eziyet olan mücadelenin normal süresinde gol sesi çıkmadı. Uzatma bölümünün ilk 10 dakikasında Şamil ile Mehmet Batdal’ın karşılıklı golleri ile maç hareketlenir gibi olsa da çeyrek final vizesi için skor her iki taraf için yeterli değildi.
Bu sezon yeşil beyazlılar adına genelde hep gol atan, asist yapan oyuncuları yazdık çizdik.
Ama bu karşılaşma hep Harun ile anılacak. Bazı maçlar kendi kahramanını yaratır. Bu maçın kahramanı da performansı nedeniyle zamana zaman eleştirilen Harun Tekin oldu. Her iki takıma gidip gelen penaltı atışlarında yaptığı 2 kurtarışla maça damgasını vurdu. Harun kendisine güvenen Şenol hoca’nın yüzünü kara çıkarmadı. Belki de Harun bu sihirli dokunuşları ile Timsah Arenada oynanacak kupa finalinde takımını sahaya çıkaracak. Taktiri İlahi kim bilebilir…