Geçen sezon yaşanan ağır travmanın ardından derli toplu, ne yaptığını bilen, bir kimliğe kavuşmaya çalışan bir takım görmek yüreğimize su serpti.
Ligin en hazır takımı Başakşehir ile sezona başlayan Bursaspor için rakip belki handikaptı ama yeşil beyazlıların kendini tartabileceği iyi bir sınavdı aynı zamanda.
Şunu söyleyelim o geçtiğimiz sezon en ufak rüzgarda savrulan kimliğini kaybetmiş takım gitmiş uyum sorununa rağmen oyun disiplininden bir dakika ödün vermeyen kalesinden forvetine kadar bir bütün içerisinde hareket eden bir takım gelmiş.
Paul Le Guen’in ne kadar doğru bir tercih olduğunu daha önce söyledik. Bunu bu karşılaşmada yaptığı rakip analiziyle oyuncularını sahaya dizişiyle, sağladığı motivasyon ile gördük.
Ama şunun altını kalın harflerle çizelim. İyi futbol iyi topçularla oynanıyor.
Hocanız ne kadar iyi olursa olsun sahada onun dediklerini uygulayacak kaliteli ayaklarınız yoksa havanda su döversiniz. Titi, Ekong, Badu ve Agu kesinlikle yeşil beyazlıların ihtiyacı olan ayaklardı.
Bu isimlerle birlikte Bursaspor’un mücadeleci kimliğiyle sahada çok daha özgüvenle oynadığını gördük.
Puzzle’ın tamamlanabilmesi için 2-3 parçaya daha ihtiyaç var. Bu parçalar da bulunursa taşlar yerine oturur.
Sanki puan almış bir takımdan söz ediyor gibi yazdım. Ortada 1-0’lık mağlubiyet var ama geleceğe umutla bakmamızı sağlayan oyun ve oyuncular var.
Yani sizin anlayacağınız bu sezon bu iş olur.
Bunun emarelerini 90 dakika sonunda taraftarın yenilgiye rağmen takımı tribünlere çağırmasıyla görmüş olduk.