Bu sezon sağ salim bitsin diye dua ediyoruz. Artık her maçını büyük bir stersle bekleyip, izlediğimiz bir takım oldu Bursaspor. Neden?
-Sakatlıklar
-Protestolar
-Kırmızı kartlar
-Oyun ve oyuncu kalitesi
-Teknik Direktör değişikliği
-Birkaç oyuncu ile kat edilen bir devre
-Cezalar ve aflar
-Yetersiz transferler
Bunları alt alta topladığımızda 7 haftada 3 puan alamayan bir takım ortaya çıkıyor. Suçlu kim? Yukarıda yazdıklarım biraz derinden irdelendiğinde suçlu/suçlular ortaya çıkar…
Bu saaten sonra artık suçluyu aramanın kimseye bir faydası yok. Ligin ilk yarısında iyi futbol aranıyordu, artık futbol falan istemiyoruz. Yeter ki galibiyet gelsin; durum her hafta daha kötüye gidiyor.
Kasımpaşa maçı iyi bir fırsattı. Mutlu Topçu takıma gereken dokunuşları yapmış. Elindeki mevcut kadrodan en iyi kumaşı ortaya çıkarmaya çalışmış. Ama onun yakasını da kırmızı kartlar bırakmıyor.
Batalla ve Harun durdu takım durdu… Penaltı kırmızı kart poziyonda Harun, ikinci gol de maestro hata yaptı. Hata lüksleri yok mu? Var tabiki.. Ama hüzün ve acı veren; ayağa kalkma maçında bu talihsizliklerin yaşanmasıydı. 43. dakikaya kadar özlenen, oyun kontrolünü elinde tutan, pozizyon bulan, topu direkten dönen bir Bursaspor vardı. O dakikada Ertuğrul’un gördüğü kırmızı kart ve penaltı takımın ipini çekti… Bu dakikadan sonra üst üste 3. maçında 10 kişi kalmanın piskolojisi ile mental olarak biten bir takım ve ardından gelen 4-0’lık mağlubiyet… Gaziantep maçı 8 kişi mi 9 kişi ile tamamlanır onu bilmem, bildiğim tek şey var ne pahasına olursa olsun bu maçın kazanılması gerektiği.