Nerede o eski muhteşem ambians?
Bursa deplasmanı deyince rakip takım önce Atatürk Stadı`nı ve taraftarını düşünür sonra takım için hesap yapardı. Şimdi ise korkulu rüya, yerini konuk takımlar için vahaya bıraktı… Timsah’ın mabedinde o eski coşkudan baskıdan eser kalmadı. Böyle olunca da hazırlık maçı havasında oynanan lig maçlarını Bursaspor 11 kişi ile oynamak zorunda kaldı…
12. Adam mabedine tekrar nasıl döner? Onun cevabını da futbolun üstadı Demirören söylesin…
Maça geçecek olursak… İki ezeli rakip. Bursaspor ve Eskişehirspor. Yeşil beyazlı takım için 80.dakikaya kadar işler yolunda gitti. Oyunu forse eden, pozisyon ve gol bulan taraf Şenol Güneş’in öğrencileriydi. Özellikle ilk devrede Eskişehir’in bir tek pozisyon bulamaması dikkat çekiciydi. Samuel Holmen’in sağ kanattaki performansı pek te kötü sayılmasa da, beklenildiği gibi Bursaspor`un kanat akınları soldan geldi.
Volkan Şen takımı ileriye taşıyan ve yaptığı iki asistle de gollerde büyük katkısı olan isimdi. Birkaç pozisyonda da biraz daha dikkatli olabilseydi farkın daha da açılmasını sağlayabilirdi. Fernandao’nun yokluğunda forvette oynayan Bakambu, Şenol Güneş’in yüzünü kara çıkarmadı, biri ilk devrede olmak üzere attığı 2 golle de kalitesini ispatladı. 53.dakikada fark 2’ye çıkınca yeşil beyazlı taraftarlar gibi bizde rahat bir maç izleyeceğimiz düşündük. Ertuğrul Sağlam’ın 38’de Lawal- Sissoko ve 59.dakikada Erkan Zengin -Serdar Özkan değişikliği ile oyuna yaptığı müdahale, Bursaspor’un 2-0’lık farka rağmen bocalamasına neden oldu. Buna karşılık yeşil beyazlıların kenardan gelen isimleri ise
Katkıdan çok köstek oldu… Yazık mı yazık… Ter dökenin emeğine yazık, Şenol Hoca`ya yazık, taraftara yazık. Eğer büyük takımsanız, hedefiniz ilk beş ise 2-0’dan skoru 2-2’ye getirme lüksünüz yok. Ama bu maç bir kere daha gösterdi ki bazı oyuncuların Bursaspor ile gönül bağı kopmuş. O zaman gidene kal deme… Son olarak Ertuğrul Sağlam ile kapalı tribünde bazı taraftarlar arasında yaşanan diyalog hoş olmadı.