Bir tarafta en çok gol atan ve çok yiyen Kasımpaşa, bir tarafta az gol atıp az yiyen Bursaspor.

Yani takımların artıları ve zaafları belli. Özgüvenin yerinde 4 maçtır yenilmemişsin,

taraftarın arkanda ama sen maça coşkulu, baskılı  başlayacağına ilk 20 dakikayı bedavadan heba

ediyorsun. Şu maçta öne geçebilsen senaryo, kurgu çok farklı olabilecekken, sen yine ızdırabı

seçtin… Futbolun acı gerçeği; “Atamazsan atarlar.”

İlkyarıda Ertuğrul’un beraberlik golünden sonra Sakho, Tunay, Aytaç ile girilen pozisyonların biri gol olsa maçın seyri tamamen değişebilirdi.  Kasımpaşa yakaladığı 3 pozisyonun 2’sini gole çevirdi. İlk golde Umut Meraş ofsayt diye elini kaldıracağına Diagne’yi engellemeye çalışsa, Okan Koçuk, Trezeguet’nin serbest vuruşunda iyi yer tutsa, mağlubiyet o kadar kolay olmazdı.

Ki, 2. golden sonra yeşil beyazlıların maçı çevirecek 47 dakikası vardı. Ama ataklar şuursuz olunca golde gelmedi. Kanat akınlarında çalışılmış bir organizasyon göremedik.

Kasımpaşa defansı gardını iyi alırken, onları şaşırtacak farklı hücum varyasyonları olmayınca ataklarda saman alevi gibiydi. Bursaspor’un en iyi iki ismi Latovlevici ve Lima’nın

gayretleri de skoru değiştiremedi. Bunun en büyük nedeni de orta sahanın hiçbir şekilde ofansif

olarak takıma en ufak katkı koyamamalarıydı.

Trabzon maçında oyuna girenler maçın seyrini değiştirirken, bu karşılaşmada kulübeden gelen Umut Nayir, Saivet ve Atanasov üretkenlikten çok uzaktı. Özellikle Saivet’in performansı tam anlamı ile hayal kırıklığı yarattı.

Eldeki malzeme belli… Samet hoca, Atanasov yerine Burak Kapacak ile risk alsa belki de daha farklı bir görüntü ortaya çıkabilirdi. Ama o da belki… Bu karşılaşmanın sezon için bir maçtan öte bir anlamı vardı. Bunun nedeni gayet basit. Galibiyet alsanız ilk 8’in içine girebilir, beraberlikte yine idare etmiş olacak, mağlubiyette ise fokur fokur kaynayan ligin dibine 1 adım daha yaklaşacaktınız. Bursaspor için kötüsü oldu. Evet bir fikstür avantajı var ama kağıt üzerinde… Kasımpaşa yenilgisi ile birlikte şimdi artık kalan maçları üst sıralar  için değil alt sıralarda kabus görmemek için kazanmak elzem oldu. Bilmem anlatabildim mi? O suçlu, bu eksik, para yok, tapu mapu derken aman yine uçurumun kenarına gelmeyelim. Mesele arma meselesi; yoksa havanda çok su dövülür ama sonra malum, dizler dövülür…