Haftalar geçtikçe ilk yarıda toplanan 27 puana hep daha fazla şükreder olduk. Konyaspor’un maçının özellikle ilk devresi Bursaspor adına ligin 2. devresinde oynanan maçların adeta kopyasıydı. Ev sahibi ekibin mücadelenin henüz başlarında bulduğu gol, oyunun seyrini tam Aykut Kocaman’ın istediği gibi olmasını sağladı.
Set oyununu iyi uygulayan renktaşı
karşısında Bursaspor adeta yok gibiydi. Pozisyonu bırakın, atak girişiminde bile bulunmaktan aciz bir görüntü, kahreden cinstendi.
Hadi kanatların, forvetin kapasiteleri bu kadar diyelim. Batalla, Jorquera ikilisine ne demeli? Üretkenlik hak getire… Jorquera efendi, yan pasla bu işler olmuyor. Senin yaptığını çok sıradan bir orta saha oyuncusu da yapabiliyor. Koca doksan dakikada tek yaptığın olumlu hareket Sercan’a attığın pastı. Batalla Bursaspor’un beyni, herşeyi. Ama ne olduysa ligin 2.yarısında o da takıma ayak uydurdu. O da ne yapsın? “Üzüm üzüme baka baka kararıyor” Bu takım içinde meziyetlerini kaybetmesini de yadırgamamak lazım. Tango resitallerini taraftarlarda biz de çok özledik…
Heba edilen bir 45 dakikadan sonra Mutlu Topçu’nun Sercan hamlesi ile takım kıpırdandı.
İleriye gitmeden gol atılmayacağını hatırladı. Aziz Behich, Sercan ve Deniz Yılmaz’ın yakaladığı pozisyonlar netin netiydi. Konyaspor gibi bir rakip karşısında bunları gole çeviremeseniz, tabelayı değiştiremesiniz. Özgüvenin her hafta dibe doğru gittiği bir takımdan söz ediyoruz. Bu sıkıntıların tek ilacı galibiyet. Kızalım, küselim ama bu takım Bursa’nın takımı. İhtiyaçları olan şey de moral ve destek. Sağ salim şu sezon sonunu görmek için; şu kötü günlerde omuz vermek armaya olan saygı ve sevginin gereği diye düşünüyorum…
27 Puan toplanırken, ‘futbol yok’ deniyordu. Bende aman diyordum. Şimdi puan da yok, futbol da yok. Bazen böyle şeyler oluyor; Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi…