Bursa Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun 18.Olağan Genel Kurulu yapıldı. Mevcut

Başkan Osman Kılıç katılımın oldukça yoğun olduğu seçim sonucunda 359 oy alarak

güven tazeledi. Cem Gencoğlu’na 250 oy çıktı. 359 oydan 55’i yer değiştirse ipi göğüsleyen Gencoğlu olacaktı. Sonuçlara baktığımızda amatör dünyasının ikiye ayrıldığı rahatlıkla görülüyor. Amatör dünyasının sorunları oldukça fazla. Osman Kılıç yıllardır futbol camiasının içerisinde. Sorunları minimize etmek için fedakarca çalışıyor. Ama seçim sonuçlarını da iyi okumak gerekiyor. Camianın yarıya yakın bir kısmı değişimden yana oy kullandı. Bunun sebeplerinin iyi analiz edilmesi gerekiyor. Sayın Kılıç’ın bu doğrultuda tüm takımlarla iş birliğine giderek yaşanan sorunların çözümü konusunda daha verimli çalışmalar yapabileceğinin kanaatindeyim. Amatör gönül işi… Gönüller kazanıldığı taktirde birlik beraberlik olur… Muhakkak farklı sorunlar olacaktır. Önemli olan çok sesliliği bir orkestra şefi edasında yönetip ortaya ahenk içerisinde eserler çıkarılabilmek… Tabii burada muhalefette yıkıcı değil yapıcı olmak zorunda ki orta yol bulunabilsin. Ama şu ayrımı artık Spor’a yön veren devlet büyüklerimizin yapma zamanı geldi de geçiyor. Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun yüzde 90, hatta daha fazlası futbola hizmet veriyor. Bence futbol ile diğer branşlar kesinlikle farklı federasyonlar tarafından yönetilmeli. Bursa Amatör Futbol Kulüpleri Federasyonu… Bursa Olimpik Spor Kulüpleri Federasyonu gibi… Ama bunun için de Anayasa değişikliği gerekiyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Alinur Aktaş, “Futbolla yatan,futbolla kalkan, futbol dışında başka hiçbir şey düşünülmeyen hayat bence sorunlu bir hayattır” sözleri ile verdiği mesajı da iyi okumak gerekiyor. Keza önceki gün yapılan genel kurulda Divan Başkanlığı’nı üstlenen Bursa Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Onursal Başkanı Ayhan Barışıcı’nın, tüm kulüp başkanlarına futbolun dışında diğer branşlara sahip çıkması gerektiğine yaptığı vurgu bir o kadar anlamlıydı… Spor kültürü birikimlerin sonucu oluşuyor. Ama malesef biz de futbol kültürü, spor kültürü ile karıştırılıyor. Spor kültürünün oluşabilmesi için de diğer branşlara yatırımın artması ve yetenekli gençlerimizin tespit edilip onların Dünya vitrinine

çıkartılması gerekiyor. Olimpiyat oyunlarına talibiz ama olimpik branşlara ülkemizde ilgi ne kadar? Bu sorunun da cevabının iyi verilmesi gerekiyor.

Formül ne?

Fransız devlet adamı Napolyon Bonapart dünya gerçeğini  ”para para para” sözleri ile çok iyi bir şekilde dile getirmiş. Gerçi parası olupta, aklı, bilmi, eğitimi  olmayan toplumların nerelerde olduklarını iyi görüyoruz ama konumuz bu değil. Galatasaray maçı öncesi Bursaspor camiasında yine en çok konuşulan konu kulübün yaşadığı ekonomik kriz. Sorun ve nedenleri belli… Mesele sorunun çözümü. İşte orada iş düğümleniyor. Problemi çözecek bir formül ufukta gözükmüyor. Gelirler belli, giderler belli, borç belli ama çarkları döndürecek paranın nasıl, nereden bulunacağı belli değil. En can sıkıcı olan şey de her şey de olduğu gibi belirsizlik… “Ne olacak” sorusuna olumsuz olarak verebileceğiniz cevapları alt alta sırayabilirsiniz…Ama olumlu anlamda ne olacak? Sorusuna verebileceğiniz pek fazla bir cevap yok. Gençlerin performansı ve takımın alacağı iyi sonuçlar biraz ferahlatır. Bu ferahlığın rahatlamaya dönüşebilmesi için takımın ilk etapta seri galibiyetler alması sonra şehrin takımına sahip çıkması gerekiyor. Lakin bin Euro bile bir çalışan için çok para. Yüzbinlerce Euro’luk kaynak nasıl bulunacak buna aklım ermiyor. Polemik yaratmak istemiyorum. Ama Bursaspor içerisinde son dönemlerde  en çok tartışılan, hakkında en çok konuşulan, en çok spekülasyon yaratılan bir isim hala neyin inadını yapıp görevini bırakmıyor/bıraktırılmıyor inanın hala anlayabilmiş değilim.