Futbol bir tutku, bir heyecan, bir yarış fakat mide bulandırıcı tarafı da var.

Yarış adilse, kurallar herkese bir uygulanıyorsa sıkıntı yok. Fakat büyük, küçük ayrımı yapılıyorsa, yaptırılıyorsa, kararlar hep güçlüden yana veriliyorsa, herkes canı yandığı vakit gürlüyorsa ne dense boş.

Örneklerle gidelim…

Geçtiğimiz haftaki Bursaspor-Başakşehir maçı çok konuşuldu. Hüseyin efendi yüksek bir puan almış olmalı ki ödüllendirildi ve Konyaspor-Osmanlıspor maçını yönetti.

Biz aslında hakemlere hiç kızmayalım. Sen MHK olarak hakemine o maçın hesabını sormazsan adam istediği takımın canını yakar.

Bundan sonra senin anlattığı herşey bana masal gelir Kuddusi Müftüoğlu.

Abdullah Avcı maç sonu çıktı ‘Tomas Necid’in dirseğini gördüm’ dedi.

Bir anlamda kırmızı karta ‘haklı‘ yorumu yaptı. Eyvallah bunda bir sıkıntı yok.

Ancak bana hiç samimi gelmiyor Avcı.

O pozisyon için konuşuyorsan (Ligin ilk yarısındaki maçta da Visca’nın golüne ofsayt demişti) o zaman genel olarak hakemi de değerlendireceksin.

Ya hiç konuşmayacaksın, ya da hakemin o günkü durumu tam ortaya koyacaksın.

Necid’in dirseğini görüp, Mehmet Batdal’ınkileri görmezden gelmekle arpa boyu yol alamazsın.

Şenol Güneş’le devam edelim.

Aslında beni hiç şaşırtmıyor Şenol Hoca.

Haklı veya haksız orası ayrı. 2 maç kötü hemen hakemlere balıklama dalmaya başladı.

2-1 kaybettikleri Konyaspor kupa maçı sonrası “Geçen sezon da Bursaspor ile Sivasspor arasında olaylı bir maç yönetmişti. Taraftarlar üzerine yürümüştü. Yanıma almıştım. Şimdi yine yanıma almak istedim ama yapacak bir şeyim yok. Allah’tan bizim taraftarlar medeni, buradan rahat çıktı” dedi.

Alem adamsın Şenol Hoca.

Bursaspor taraftarı maçta cezalıyken, deplasman tribünü bomboşken sen kimi kimin elinden aldın sorması ayıp?

Bizim Ertan Erkuvvet bu önemli detayı yakaladı ve sayfalarımıza yansıttık.

Büyük ihtimal hatırlamadı o maçta taraftar olmadığını.

Ama amaç başka.

Takmış Tolga Özkalfa’ya ve biryerden vuracak. Fakat vururken de faka bastı.

2-2 tamamladıkları Başakşehir maçı sonrası da aynı şeyi yaptı. Geçen sezonki Karabükspor-Bursaspor maçını hatırlattı ve ‘Fenerbahçe yenildi diye mi bunlar oluyor’ diyerek Federasyon’un, MHK’nin ve Ali Palabıyık’ın üstüne gitti.

Kaybedince, son haftalar gelince Türk futbolunda adet olmuş artık bu gelenek.

Abdullah Avcı ve Şenol Güneş sadece iki örnek.

Ne acıdır ki Milli Takımı çalıştırmış teknik adamlar bunları yapıyor.

 

**

 

Giderse Sutter gider!

 

Bol para alan ancak verimi kısıtlı olan yabancılardan kurtulmaya çalışıyor Bursaspor.

Bir futbolcuya çok para öderseniz fakat adam çıkar çatır çatır maç alır tamam derseniz. Ancak bizdekiler süt dökmüş kediler gibiler. Sesleri solukları çıkmıyor.

Bu isimlerden ayrılırsa Tom de Sutter ayrılır.

Dzsudzsak, Traore falan hikaye. Yönetim bir menajere yetki vermişti, Çin’den kulüplerle görüşmesi için. O menajer olumlu haberlerle dönmeye hazırlanıyormuş.

Teklifle ilgili net bir bilgi yok.

Ancak Sutter’in Bursaspor’daki son günleri diyebiliriz.