Başkan Recep Bölükbaşı her ne kadar bugünlerde babasına kızsa da Enes Ünal, Manchester City’e giderek (oradan da Genk’e kiralandı) Bursaspor isminin önemli yerlerde duyulmasını sağladı.

Bursaspor’dan Avrupa’ya giden her futbolcuyu ayakta alkışlarım.

Bu düşünceye sahip olanları da kaldırır omuzlarımda taşırım.

Her zaman söylüyoruz; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş olmamalı hedef. Varsa yeteneğin, hırsın, inancın gideceksin uzaklara.

Kimseye bir anda Real Madrid’e, Barcelona’ya uçun demiyoruz.

Arda Turan bunun en güzel örneğidir.

İlk transfer olduğu vakit İspanya’nın 5.sınıf takımına gitti dendi. Bugün kıskanılacak yerde.

Özellikle bu kulübün alt yapısından yetişen Vakıfköy’ün tozunu yutanlara söylüyorum bunları.

Şimdilerde gündemde Serdar Aziz var.

A Milli Takımda zirve yapınca, Bursaspor’u sırtlamaya devam edince bu 3 kulüp yeniden kaşımaya başladı.

Şenol Güneş’te yapıyor bunu, diğerleri de…Etiklikten bahsederler ama hikaye.

Serdar için kulağımıza önceki gün farklı birşeyler geldi. Yurt dışından iki kulübün ciddi bir şekilde ilgilendiğine dair.

Ve devre arasında Bursaspor’a resmi teklif yapacaklarmış.

Enes’ten sonra Serdar’a da Avrupa kapısı açılabilir gibi duruyor.

Kalır gider orası ayrı.

Avrupa kulüplerinin radarına girmesi beni gururlandırdı.

Serdar’ı İstanbul’un havalı kulüpleri kaç yıldır istiyor. Kafasını karıştırdılar, paraları önüne yığdılar, bir süre şey yaptılar.

Gitmek istediği dönemlerde oldu fakat bu kez ailesi araya girdi.

Demek ki neymiş; Galatasaray’dan Beşiktaş’tan Fenerbahçe’den teklif aldın mı hemen havaya girmeyeceksin, hemen gitmeyeceksin.

‘Bir daha böyle teklif mi gelir‘ diye düşünmeyeceksin.

Sadece paranın hayalini kurmayacak, ‘gitmezsem mahvolurum‘ demeyeceksin.

Bursaspor’da Ozan Tufan da bunu yapamadı, Sercan Yıldırım da yapamadı, Volkan Şen de…

Onlar hemen atladı, kapıldılar rüya alemine.

Bugün yaşadıklarını görüyoruz.

Serdar sabretti, çalıştı, mücadele etti, gidemedim diye hırsını kaybetmedi ve bugün Avrupa’dan isteyenleri var.

Örnek olsun bu olay tüm futbolcu kardeşlerimize, paragöz ailelerine ve herşeyi çok bilen menajerlere…

 

Aman dikkat!

 

Timsah Arena, umut ediyoruz ki, 17 Ocak pazar günü Trabzonspor maçıyla açılacak.

İlk maçlar her zaman önemlidir, tarihe kazınır.

Şöyle son dönemde hizmete giren stadyumlardaki ilk maçlara gözüm takıldı. TT Arena’nın startında Galatasaray, Ajax’la 0-0 berabere kalmıştı.

Geçtiğimiz hafta Antalya Arena’nın açılışında ev sahibi ekip Beşiktaş’a 5-1 olmuştu.

Mersin Arena’nın açılışında Mersin İY, Gaziantep Büyükşehir Belediye ile (0-0) puanları paylaşmıştı.

Fatih Terim Stadı’nındaki ilk maçta ise Başakşehir, Kasımpaşaspor ile (1-1) yenişememişti.

Bir tek Konyaspor stadına girişte Balıkesirspor’u 2-0 mağlup etmişti.

Aman dikkat diyorum.

Çünkü görülüyor ki ‘güzel miydi, o eksik ti, bu fazlaydı’ derken rakipler işi götürüyor.

İlk resmi maça çıkmadan önce futbolcular Timsah Arena’da daha fazla zaman geçirmeli, hazırlık maçı yapmalı ve oraya alışmalı.

Çünkü şu skorlar bana onu gösteriyor.