Vodafone Arena’nın açılış maçında Gomez’in golüne Traore ile karşılık veren Timsah ardından Delgado ile tekrar geriye düştü. Uydurma bir penaltı maçın önüne geçerken Stoch’un golü 40 bin kişiye korkulu anlar yaşattı fakat yeşil beyazlılar sahadan mağlup ayrıldı.
Beşiktaş Başkanı diyor ki; “Çok motive olan, çok asılan bir Bursaspor vardı. Enteresan yani. Hamza Hoca da çok istekliydi.’
Hayırdır Fikret Başkan. Ne yapacaktı Bursaspor?
Stadınız açılıyor diye ‘buyrun yenin, golleri atın mı’ diyecekti.
Stadyum yapabilirsiniz, milyon Euroluk oyuncular getirebilirsiniz fakat bu düşüncedeyseniz kazanırken, çok şeyler kaybedersiniz.
Şenol Güneş’de 2-0 kaybettikleri Akhisar maçı sonrası Barış Şimşek’i eleştirmişti; ‘Ben bu hakemle hiç maç kazanamadım. Bir de bu hakemin FIFA korkartı var.‘
Peki, dün akşamki penaltı pozisyonu için neden fazla yorum yapmadın Şenol Hoca?
Kazanınca sıkıntı yok, puan kaybında ortalığı yangın yerine veriyorsunuz.
CÜNEYT ÇAKIR ATABİLDİ Mİ?
Barış Şimşek beni yanıltmadı. Hamza Hoca’nın dışarı gönderişine dikkat edin. Eğer sen bugün ‘Ne var bunda’ deniliyor diye, itiraz ediliyor diye bir teknik adamı kenara gönderiyorsan, Süper Lig’de yedek kulübelerinde hoca kalmaması lazım.
Fenerbahçe’nın hocası, Konya’da rakip takım oyuncusuyla diyaloğa girdi, tartışma yaşadı. Atabildi mi Cüneyt Çakır dışarı?
Atamaz çünkü takımına göre, teknik adamına göre değişiyor bu işler.
Şenol Güneş aynı hareketleri yapsaydı atabilirmiydi Barış efendi?
Kesinlikle ama kesinlikle buna cesaret edemezdi.
SAĞLAM’DA MAÇTAYDI
Bursaspor iyi oynamıştır, kötü oynamıştır orası ayrı. Ancak hakemin skor üzerinde etkisi var.
Gelelim takımın yaptığı yanlışlara ve doğrulara. Beşiktaş’ın baskıyla maça başlaması çok normal. İlk yarıda buna karşılık verilmemesi bizi rahatsız etti.
Ancak ikinci yarıda uyarılar iyi yapılmış ki, pozisyon geldi, Beşiktaş’ın savunma hatalarından faydalanıldı. Traore gol atmasına rağmen aksadı, Hosogai’de fazla direnemedi.
Hamza Hoca artık şunu iyi bilmeli. Deniz Yılmaz bu takımın birinci forveti. Deniz kenara geçtiği vakit bütün etkinliği azalıyor.
Necid’te istenileni veremeyince takım bir anda 2 kişi eksik kalıyor.
Takımın mücadelesi, hırsı ve özelliklede ikinci yarıdaki anlayışı bana ilerisi için ümit verdi.
Bu arada maçı izleyenler arasında Ertuğrul Sağlam’da vardı. Merak ettim ‘Dzsudzsak, Sutter , Jorquera nerde, Traore ne yapıyor böyle, Sercan bu takım için ne kadar önemli bir oyuncuymuş?’ diye sordu mu acaba kendi kendine.