Doğma büyüme Elmasbahçeli.
10 yaşında Vakıfköy’den içeri girdi. Uzun yıllar aynı takımlarda oynadığımız için iyi tanırım Mustafa Er’i.
Alavere dalaveresi yoktur, düzgün birisidir. Dedikodu, arkadan iş çevirme gibi futbol dünyasının çirkin politikalarını onda bulamazsınız.
Allah gönlüne göre verdi ve öyle bir anda öyle bir şans doğdu ki bazıları gibi tırsmadı, bunu çok iyi kullandı.
Trabzonspor maçı öncesi takıma yaptığı konuşmayı gördünüz.
İnsanın tüylerini diken diken ediyor.
Maçtan önce, daha kariyeri 1,5 yıl olan bir antrenörün bu derece etkili bir konuşma yapacağını söyleseler hayatta inanmam.
Fakat Mustafa kendini çok iyi geliştirmiş.
Ve Bursaspor yönetimi kesinlikle onun gelişimine daha çok katkıda bulunmalı.
Sadece gelecek teknik adamın yanına vermekle yetinmemeli.
Yabancı dilinden tutun da taktik teknik bilgisine kadar herşeyiyle tam donanımlı bir teknik adam haline getirmeli.
Mustafa da bir cevher var. Bunu hep birlikte gördük.
Ve sayın Başkanın bu cevheri parlatması gerekir.
Bu arada hakkı olana hakkını vereceksin demişler.
Mustafa Er’in antrenörlüğe başlamasına sebep olan Ali Turan ve Mesut Ünal’ı da doğru tercihleri nedeniyle kutluyorum.
GANCEV VE GİOVANNİ…
Peki, İvko Gancev ve Giovanni ne olacak?
Bildiğim kadarıyla Giovanni’nin bir sözleşmesi var. Altyapıda mı yoksa üstte mi olur bilmiyorum.
Fakat Gancev için de iyi düşünün derim sayın Başkan.
Sorun etrafınıza bakalım nasıl biriymiş?
O da bu görevden kaçmadı, yüreğini ortaya koydu.
Teknik direktör olarak kim gelecekse gelsin. Fakat bu takımın sabit bir antrenörünün, kondisyonerinin ve kaleci antrenörünün olması kulübün faydasınadır.
KADRODAKİLER NE OLACAK?
Takım içersinden kimlerin kalıp kalmayacağını merak edenler olabilir.
Sivok ve Erdem gitti. Şamil’in kaderi gelecek teknik adama bağlı.
İstenirse kalacak, istenmezse o da yolcu.
Deniz Yılmaz için Hamza Hamzaoğlu’nun bir planı olduğunu bu sütunlardan daha önce okudunuz.
Sözleşmesi devam edenlerle alakalı yönetim şuanda bir yaptırım kararı düşünmüyor.
Herşey yeni gelecek teknik adama bağlı.
Fakat bence küçük çaplı bir temizliğe başlasanız iyi olur.
Sakın ola ki, Trabzonspor maçı sonrası dökülen gözyaşlarına aldanıp yanlış karar vermeyin.
Koca sezon yatan ve senede 2 maç oynayan futbolcu bu takıma lazım değil.
Mücadeleden kaçanları, ‘sakatım‘ deyip maça çıkmak istemeyenleri, antrenmanlarda ruh gibi gezinenleri siz bizden daha iyi biliyorsunuz değil mi?
OLMAZ SAYIN BAŞKAN OLMAZ
BTSO destekli Trabzonspor maçı sonrası 100 bin TL prim verildi futbolculara.
Geçtiğimiz haftaki köşe yazımda belirttim; bu maçın parayla pulla bir alakası olamaz diye.
Neyse hadi verdiniz.
Sayın Başkan; kulüp personelinin maaşı 3 aya dayandı.
Ben personel olsam ve gazetelerden, destekli de olsa 100 bin TL verdiğinizi okusam sizce ne düşünürüm?
Yapmayın sayın Başkan.
‘Artık bambaşka bir Ali Ay olacağım’ dediniz.
Bence değiştiğinizi ilk önce şu personel maaşlarını ödeyerek ve artık zamanında vererek gösterin.
Hayır duası alın ki, işiniz hayır gitsin sayın Başkan.