Güçlü rakibi karşısında pozisyona girmekte zorlanan ve kazanmak için hiçbir şey yapmayan yeşil beyazlılar, Mossoro ve Mustafa Pektemek’in gollerine engel olamayınca sahayı boynu bükük terk etti.
Volkan Babacan’ın herhalde bu kadar rahat bir maçı yoktur.
Rakip komple bir takım anlıyorum.
Birbirlerinin dilinden anlıyorlar, ezbere bile pas atıyorlar.
İyi de, biz 19 Ağustos Cuma günü Adana’da siftah yapmışız, Başakşehir ise 21 Ağustos pazar Fenerbahçe ile oynamış, onun üstüne bir de 25 Ağustos Perşembe Ukrayna’da Schaktar ile UEFA maçına çıkmış.
Rotasyon da yapsalar anlayacağınız maç yoğunluğu nedeniyle sıkıntılılar.
Böyle bir rakip karşısında hücumu düşünmemek, eksik yönlerinden faydalanamamak ve oyunu kabullenmek hele ki kendi sahanda olacak iş değil.
BÖYLE OLUR MU?
Rakip kim olursa olsun.
Zorlamazsan, koşmazsan, istemezsen ortaya böyle bir tablo çıkar.
Gelelim kaçak güreşenlere.
Bilal Kısa… Ya bizim bildiğimiz Bilal bu değil, ya da 33 yaşına geldim diye tamamen kendini salmış.
Riske girmek yok, alıp birkaç kişi geçeyim, şut atayım demek hiç yok.
Bilal gibi bir futbolcu çıkıp bu maçları alacak.
Takım sıkıştığı anda ortaya çıkacak, tecrübesini konuşturacak.
HELAL SANA AZİZ
Akhisar’da, Galatasaray’da bunları yaptı. Kusura bakmasın ama burası Süper Lig’in en rahat kulübü falan değil.
Aziz Eraltay‘ı tebrik ediyorum. Risk aldı, zorladı, golü düşündü. Sercan Yıldırım gibi, Bilal Kısa gibi kaçak güreşmedi.
Bursaspor’un şu anda Aziz Eraltay gibi, Pablo Martin Batalla gibi, Del Valle gibi takıma değer katacak isimlere ihtiyacı var.
Yoksa böyle çok zor.
Bu arada sayın başkana yine bir önerim var. İşi baştan sıkı tutun bence sayın Ali Ay.
İç ve dış saha galibiyet primi 15 bin TL ise böyle sorumsuz futbolun bir cezası da olmalı diye düşünüyorum.