Olay Gazetesi Bursa

Harun hak etti, peki ya o?

Yönetimin Harun Tekin hamlesini önemsiyorum. Performansı ayrı bir övgü, profesyonelliği ayrı. Yedek kaldı sesi çıkmadı, parası ödenmedi yine sesi çıkmadı ve her zaman kulübünü ilk sırada tutarak bugünlere kadar geldi. Ancak bir tek Harun’la sınırlı kalmamalı bu iş. Bursaspor’da kiralıklar hariç sezon sonu sözleşmesi bitecek 3 isim daha var. Tomas Sivok bunlardan biri. Yaklaşık 1 […]

Yönetimin Harun Tekin hamlesini önemsiyorum.

Performansı ayrı bir övgü, profesyonelliği ayrı. Yedek kaldı sesi çıkmadı, parası ödenmedi yine sesi çıkmadı ve her zaman kulübünü ilk sırada tutarak bugünlere kadar geldi.

Ancak bir tek Harun’la sınırlı kalmamalı bu iş.

Bursaspor’da kiralıklar hariç sezon sonu sözleşmesi bitecek 3 isim daha var.

Tomas Sivok bunlardan biri.

Yaklaşık 1 ay önceki basın toplantısında kendisi de gündeme getirmişti bu olayı.

Bir anlamda kalmak istediğinin ve haber beklediğinin mesajını vermişti.

Sözleşmesi sona erdiği vakit yaşı 34 olacak.

Kalsın mı istersiniz, gitsin mi?.

Bugün net karar vermek hata olur.

Sezon sonunu beklemek en doğrusu. Çünkü ‘kronik sakatlığı var’ gibi cümleler duyuyorum onunla ilgili.

Sivok’un ardından Erdem Özgenç geliyor.

Saha içinde öyle ahım şahım bir yararını görmedik. Lakin bu takımın sözü geçen abilerindendir.

Onda da Sivok taktiğini benimsemek en doğru karar olacaktır ancak benim görüşüm olumsuz yönde.

Gelelim 3. isme.

Bir çoğumuzun Bursaspor’un futbolcusu olarak görmediği, başımız dara düştüğü vakit aklımıza gelen ilk isim Şamil Çinaz’ın da mayıs ayında sözleşmesi bitiyor.

Bu kulüpten ne fiyakalılar, ne milyon Euro’luklar, ne papazlar geçip gitti, o hala savaşına devam ediyor.

Hem de herkesten daha fazla eleştirilmesine, tartışılmasına, tepki görmesine rağmen.

Aldığı maç başına takılanlar çok oldu ancak sahada gezinip de maç başlarıyla zengin olanlar hiç görülmedi.

Hiç düşünmem Harun gibi bugün Şamil’in de sözleşmesini uzatırım.

Şamil’i sevmeyebilirsiniz, eleştirebiliriz fakat koşmuyor, mücadele etmiyor diyemezsiniz.

Onun da artık bu kulübün bir parçası, bir bütünü olduğunu hissettirmenin zamanı gelmiştir bana göre.

Haksız mıyım sizce sayın Başkan!

 

**

 

Kapak olsun size

 

Türkiye’de futbolun çivisi çoktan çıktı da biz uzatmaları oynuyoruz.

Hakemlerin görerek yaptıkları rezaletler mide bulandırmaya devam ediyor.

Resmen lige kendilerince ayar veriyorlar.

Bursaspor bundan sonra daha dikkatli olsun. Antep’te hortladılar şimdi 2-3 maç kazanıldı diye tekrar harekete geçmeleri yakındır.

Takıldığım başka bir konu var. Maç tarih ve saatleriyle ilgili. Herkese eşit mesafede olunsa, adalet dağıtılsa sıkıntı yok ama nerde. Hadi Anadolu takımlarıyla, İstanbul’u ayırıyorsunuz diyelim.

İyi de arkadaş, şampiyon olmuş takımları neden birbirinden ayırıyorsunuz?.

Avrupa’da mücadele edenler var anladık da, Fenerbahçe’nin 16 hafta sürecek ilkyarıda bir tane gündüz maçı var. Pazar günü 16.00’da kendi evinde oynamış.

Cuma hiç maçları yok, cumartesi 1 tane, pazar 10 tane 6’sıda içerde, pazartesi 5 tane.

Ya Avrupa’da mücadele etmeyen Galatasaray’a ne diyelim.

Tek gündüz maçını pazar 16.00’da Antalyaspor’la TT Arena’da oynamışlar. Cumartesi maçlarının 7’si de gece.

Beşiktaş’ın 9 cumartesi maçının tamamı 19.00 ve sonrası.

Gelelim Bursaspor’a.

Tam 6 maçı gündüz yeşil beyazlıların. 2’si dışarıda, 4’ü içeride.

Cumartesi 16.00’da 2 maç, pazar 13.30 ve yine pazar 16.00 tek maç.

Diğerleri cumartesi maçlarını gece oynarken biz niye gündüz oynuyoruz?

Hem yapıyorsunuz, hem de ‘adalet dağıtıyoruz’ diyorsunuz işte ben buna tam ayar oluyorum.

Ve geliyorum bu haftaki taraftar sayılarına.

19.00’daki Fenerbahçe-Karabükspor maçında 14 bin 283, 19.00’daki Adanaspor-Galatasaray karşılaşmasında 9 bin 600, 20.00’deki Gençlerbirliği-Beşiktaş mücadelesinde 9 bin 703 kişi vardı.

Cumartesi günü 16.00’da oynanan Bursaspor-Konyaspor kapışmasını ise 17 bin 830 taraftar takip etti.

Adalet dağıtıyoruz diyenlere bu rakamlar kapak olsun.