Ankara’nın dondurucu havasında sahada da buz kesen Bursaspor, Gençlerbirliği’ne boyun eğdi.
Serdar’ın ofsayttan attığı gole Kubilay’la cevap veren yeşil beyazlılar, yine sahneye çıkan Serdar Gürler ve Uğur Çiftçi’ye engel olamayınca sahayı protestolar eşliğinde terk etti.
İstifa edebileceğinin sinyalini verdi Hamza Hoca maçtan sonra.
Ne yap et, ikna et bence sayın Başkan.
Gençlerbirliği yenilgisinin sorumlusudur fakat Bursaspor’un problemi Hamza Hamzaoğlu değildir. Hatta şu tabloda tartışılması gereken en son kişidir.
Eleştiririz, yaptığı gereksiz işlerden bahsederiz ancak Abdullah Avcı ve Tudor’la birlikte ilk yarının en başarılı teknik direktörüdür bana göre.
Vasat bir kadroyla, bu kadar sakatla, bu kadar cezalıyla bu takım 27 puan topladıysa çok iyi.
Bursaspor sorumluluğunu bilen bir teknik heyete sahiptir.
Sorumluluğunun farkına varmayan bazı oyuncular yüzünden bugün tablo buraya kadar gelmiştir.
ALIP ONLARA CAVCAV’I İZLET
Hamza Hoca’nın en büyük hatası Bilal Kısa gibi, Sercan Yıldırım gibi, Sinan Bakış isimlerden hala bir şeyler beklemesidir.
Bu isimleri sahaya sürmeyi bırak artık hocam.
Onlar inanmıyor bir şeyler yapacağına, sen inanıyorsun.
Sayın Başkan, ben olsam şunu yapardım.
Yürümekte zorlanan, İstiklal Marşı okunurken dahi ayağa kalkacak dermanı olmamasına rağmen takım aşkıyla maça gelen 81 yaşındaki İlhan Cavcav’ın alıp görüntülerini izletirim bu futbolcu arkadaşlara.
Neden mi; utanmaları için.
RÜYAMDA GÖRSEM İRKİLİRİM
Gördük işte Trabzonspor’da itilip kakılan, gönderilen Serdar Gürler’i. Oynamaya niyeti olan, çalışan iş yapıyor. Bursaspor’un şu maçı kaybetme nedenlerinden birtanesi de Serdar gibi hızlı, çalışkan bir kanat oyuncusunun olmamasıdır.
Erdem Özgenç 10 tane orta kesti, bir tanesi yerini bulmadı. Orta yapmayan bir ismin bu takımda yeri yok. Sadece savunma yapmakla bu işler olmuyor.
Ertuğrul Ersoy ve Ricardo Faty’i rüyamda stoperde birlikte oynarken görsem herhalde ilkilirim.İşte bu gibi zorunluluklar yaşadı Bursaspor.
Bu formanın hakkını verenlerin, mücadele edenlerin, kulübünü düşünenlerin hepsine teşekkür ediyorum.
Ancak sorumlulukların farkına varmayanların, ‘Taraftar beni sevmedi’ deyip yelkenleri suya indirenlere de artık söyleyecek cümle bulamıyorum.