Hamza Hoca, hakikaten çok değişik bir teknik adam.
Klasikleşen anlayışlara, oyuncu değişikliklerine resmen meydan okuyor.
Saha içersinde oyuncularının mevkileriyle öyle oynamalar yapıyor ki, şaşırıyorsunuz.
Dün skor 1-0’ken Stoch ve Dzsudzsak’ı çıkardı, Bekir ve Erdem’i sahaya sürdü.
Gerideyken iki hücumcuyu çıkartıp, savunma yönleri daha güçlü olan iki ismi sahaya sürmek cesaret işidir.
Ve aslında en önemli hamlesini 68’de yaptı Hamza Hoca.
Erdem Özgenç’i açıktan savunmaya çekti, Hosogai’yi sol beke gönderdi, Emre Taşdemir’i ileriye sürdü.
PRANGASINDAN KURTULDU
Ve o Emre sanki pragasından kurtuldu ve 2 dakika sonra penaltıyı aldı. Birkaç pozisyonda da tehlike oluşturdu.
Bekir’le birlikte orta sahada daha sağlam basınca derli toplu bir Bursaspor ortaya çıktı ve pozisyonlarda geldi.
Bu saha içi hamleleriyle Hamza Hoca hem 3-2’lik galibiyetin hem de Bursaspor’un yeniden hayata dönmesinin mimarıdır.
Gözümün önünde bir fotoğraf var.
Chibuike’nin attığı ilk golden sonra hata yapan Emre ve Dany’i yanına kadar çağırıp ‘aldırmayın’ demesi ve takımın o an gardının tamamen düşmesini engellemesi de dikkatimi çekti.
İşte kenardaki teknik adam yıkılmadığı, pes etmediği vakit sahadaki oyuncu da etmiyor.
YÜREĞİYLE SAVAŞIYOR
Bir 4-0’lık Osmanlıspor maçını hatırlıyorum, bir Antalyaspor maçını hatırlıyorum, bir Kayserispor maçını hatırlıyorum.
Gol yediği vakit yıkılan, hayata küsen Bursaspor gitti, son 3 maçını geriye düşmesine rağmen kazanan bir Bursaspor geldi.
Belki zaman zaman çok iyi oynamıyor fakat hiç değilse artık pes etmiyorlar, yılmıyorlar.
Bu kadar eksik varken alınan bu 3 puan dirilişin doğuşudur.
Bir oyuncuya parantez açacağım.
Hosogai, yüreğiyle savaşan bir isim. Orta sahada oynuyor, sağ bekte oynuyor, sol beke koy orada da oynuyor.
Opsiyonunu bugünden alın derim.