Fenerbahçe karşısında başa baş mücadele eden, Kadıköy’e ecel terleri döktüren Bursaspor, hakem Fırat Aydınus’u geçemedi.
Furkan’ın harika vuruşuyla öne geçen yeşil beyazlılar, Sow’un kendi kalesine attığı golle şok yaşadı. 83’de ise sahneye hakem çıktı. Basit bir şekilde Titi’yi oyundan atıp maçı çığrıdan çıkaran Fırat Aydınus, 90’da Fernandao’nun golünü hazırlayan isimdi.
Pişkinliğin ancak bu kadarı olur.
Aatıf’ın Barış’a yapmış olduğu harekete faul bile çalmayan Fırat Aydınus, maçtan sonra Bursaspor kenar kulübesine diyor ki; “Ayağının delinmiş olması benim faul çalmam için neden değil’
Yuh artık…
Türkiye’nin en iyi 2 hakeminden biri değil mi bu?
Adamın içinde kötülük var. Kendini şartlayıp gelmiş maça.
Niyeti bu olan birisine ne yaparsanız yapın. Orada Titi’yi atmasa başka bir şey yapar yine bu maçı Fenerbahçe’ye verdirirdi.
Barış’a yapılanı görmeyeceksin, çok daha basit pozisyonda Titi’yi atacaksın.
Ve yine maçtan sonra Gançev’e diyor ki; ‘Ben öyle gördüm.’
Siz ne yaparsanız yapın, kendini sahada kral gibi gören böyle hakemler olduğu sürece Türk futbolundan hiçbir şey olmaz.
BADU’YLA MAÇA BAŞLAMAK
Böyle rezalet bir hakemin karşısında aslan gibi duran bir oyuncu grubu ve Mustafa Er vardı.
Emekleri çalınmasına rağmen savaştılar, mücadele ettiler, Kadıköy’deki bütün Fenerbahçelilere ecel terleri döktürdüler.
Mustafa Er için ‘Yok olmaz, daha erken’ diyenin alnını karışlarım.
Daha ne yapacak ki?
Badu’yla maça başlaması başlı başlına bir olaydır ve bu hareketiyle futbol bilgisini ortaya koymuştur.
3 zorunlu değişikliğe rağmen takım savaşını 90 dakika sürdürmüştür.
Güveneceksin arkadaş.
Gençmiş, tecrübesizmiş, falan filan hikaye. Bugün Malatya Erol Bulut’a, Göztepe Tamer Tuna’ya güveniyorsa sende güveneceksin.
AL SANA 8 NUMARA
Furkan Soyalp diye bir isim var artık Türk futbolunda.
Attığı gole şapka çıkartırım.
Gidin sorun, Furkan’dan ümidi olan bir tane antrenör yoktu. Alın size artık 8 numara. Top çalıyor, şut atıyor, kendine güveniyor.
Ben oyuncusuna değer katan hocayı her zaman tutarım.
Zaman zaman hatalar yapsa da Ertuğrul Ersoy’da buna dahildir.
Biraz akıllı olabilseydik, daha hızlı düşünebilseydik, Fenerbahçe’nin ipini de çekebilirdik, o ayrı.
Fakat olsun.
Galatasaray maçında bir kere bile ceza sahasına giremeyen Bursaspor’dan bu Bursaspor’a…
Görmek istediğimiz işte bu.