Olay Gazetesi Bursa

Abdullah Avcı kadar olamadın!

Abdullah Avcı’nın bazı tavırlarını ve oyun felsefesini pek beğenmem. Birçok yazımda ve yaptığım görüşte bunu belirttim. Fakat 3. haftada oynadığımız karşılaşma sonrası bir açıklama yapmıştı Avcı: “Edin Visca ile attığımız galibiyet golü ofsayt. Böyle şeylerin olmasını istemiyoruz. Ne lehimize, ne de aleyhimize” Helal olsun demiştik bizde kendisine. Bugün takımı lehine yapılan bir hatada konuşan teknik […]

Abdullah Avcı’nın bazı tavırlarını ve oyun felsefesini pek beğenmem.

Birçok yazımda ve yaptığım görüşte bunu belirttim. Fakat 3. haftada oynadığımız karşılaşma sonrası bir açıklama yapmıştı Avcı: “Edin Visca ile attığımız galibiyet golü ofsayt. Böyle şeylerin olmasını istemiyoruz. Ne lehimize, ne de aleyhimize

Helal olsun demiştik bizde kendisine.

Bugün takımı lehine yapılan bir hatada konuşan teknik adamın yarın kendisine yapılan bir hatada bin defa konuşmaya hakkı vardır.

İşte Türkiye’de bazıları bunu yapıyor, bazıları yapamıyor. Aslında yüzde 95’i yapmıyor dersek daha doğru.

Derin cümlelerle, düşündüren ifadelerle ortamı geren Şenol Güneş de nedense şuan bunu yapamıyor veya yapmak istemiyor.

Güneş’e zamanında övgüler düzdük, takıma kattığı değer ve oynattığı futbol nedeniyle.

Federasyon ve MHK ile savaşında da yanında durduk.

Hatta Kadıköy’e bordo ceket ve mavi pantolonla bile çıkmasını görmezden geldik.

Bunlardan pişmanlık duymuyorum fakat şuan beni çok şaşırtıyor.

Maç sonu Mete Kalkavan’ı deyim yerindeyse Bursaspor’u korumakla suçladı Güneş.

Ya kendisi başka bir maç izledi, ya da biz. Burada amacı kafa karıştırmaktan başka bir şey değil.

Çok iyi biliyor aslında kimin haklı kimin haksız olduğunu.

Beşiktaş bir Gençlerbirliği maçı oynadı. Mario Gomez ikinci yarıda Skulason’a dirsek attı, adamın çenesi dağıldı, kanlar içinde kaldı, pozisyon devam. Geçtim kırmızı kartı, sarı kart bile yok.

Maç sonu bir açıklama yaptımı Güneş; hayır.

Kasımpaşaspor maçında kazandıkları penaltı.

Donk’un eline çarptı veya çarpmadı, orasında değilim.

O top oraya gelene kadar neler yaşanmadı ki…

Taç yanlış verildi, orta alanda Atiba topu eliyle kontrol etti ve yandaki fotoğraftan da görüldüğü gibi bunu en iyi Şenol Güneş gördü.

Maçın sonunda ne oldu biliyor musunuz; Güneş hakemle ilgili çıtını çıkarmadı.

Bursa’da farklı, İstanbul’da farklı…

İşin özeti; Şenol Güneş bir Abdullah Avcı kadar olamamıştır.

Gelelim ‘Kaptanınız gelmek için bana yalvardı‘ sözüne.

Şenol Hoca hiç uğraşma Serdar’la bu camianın arasını açamazsın. Yedirmezler sana onu.

Biliyoruz ki, Serdar’ı transfer edebilmek için yapıyorsun bunları ancak olmaz o iş.

Güneş, Fatih Terim’i hiç sevmez. Hatta nefret eder.

Neden mi?

Güneş, Trabzonspor’u çalıştırdığı dönem Terim, Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Umut Bulut, Engin Baytar’a kanca atar. Ve o dönem bu oyuncular için isim vermeden açıklamalar yapar. Bir anlamda kafalarını karıştırır ve Galatasaray’a aldırttırır.

Şuan yaptıklarının Terim’den ne farkı kaldı değil mi?.

 

Tünelde neler oldu?

 

Yaygın medya Beşiktaşlıları suçsuz, Ertuğrul Sağlam’ı ise hemen ortaya attı.

Dün çıkan bir haberde aynen şu ifadeler var: “Beşiktaş‘ın ikinci kalecisi Günay Güvenç, Gökhan Töre’ye Ertuğrul hocadan özür dilemesi gerektiğini söyledi. Töre ise Niye özür dileyeceğim, ne yaptım ki?diyerek olumsuz yanıt verdi. Son dakikada yenilen golün şokunu yaşayan Sağlam, körükte bu sözleri duyunca çileden çıktı. Ertuğrul hocanın, Töre’ye Terbiyesiz Adamdemesinin ardından kısa süreli bir arbede yaşandı”

Olaya tek taraflı bakınca bunları yazmaları normal.

Ertuğrul Hoca’yı bilen bilir. Öyle rakip takım oyuncusuyla kolay kolay uğraşmaz. Hele ki Gökhan Töre bir şey demese öyle işlerin içine de girmez.

Olayın doğrusu şu; Gökhan Töre tünelin başında birşeyler demiş fakat olay ilk anda yatıştırılmış.

Sonrasında Ersan Gülüm girmiş işin içine. Gerek yöneticilere gerekse Ertuğrul Sağlam’a ‘Tribünlere oynamayın’ diye bağırınca ortalık karışmış.

Savrulan yumruklardan da herkes nasibini almış. Olay bundan ibarettir.