Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum bugüne kısmetmiş.
Tarih 8 Haziran 2015…A Milli Takımımız, özel maçta Bulgaristan’ı 4-0 mağlup etti.
Kalede Volkan Babacan vardı.
Tarih 12 Haziran 2015…Avrupa Şampiyonası 2016 Grup elemelerinde rakibimiz Kazakistan’dı ve 1-0 kazandık.
1 numarada yine Volkan Babacan’ındı.
Bir sonraki rakibimiz elemelerde Letonya’ydı. 1-1 berabere kaldık, eldivenler yine Volkan’a teslimdi.
Hollanda, Çek Cumhuriyeti ve İzlanda ile eleme maçları oynadık.
Ondan sonra özel maçlar serisi başladı.
Katar, Yunanistan, İsveç, Avusturya, İngiltere, Karadağ ve Slovenya ile karşılaştık.
Avrupa Şampiyonasına gittik, Hırvatistan, İspanya, Çek Cumhuriyeti ile mücadele ettik.
Rusya ile Antalya’da hazırlık karşılaşması yaptık ve son olarak 2018 Dünya Kupası Elemeleri ilk maçında Hırvatistan’la kapıştık.
Ve bu maçların hepsinde kalede Volkan Babacan vardı.
Bu saydıklarımın hiçbirinde başka bir kaleci forma giymedi.
Futbol Direktörü Fatih Terim, hazırlık karşılaşmalarında dahi diğer kalecilerine 1 dakika dahi şans tanımadı.
Volkan, benim takdir ettiğim file bekçilerinden biri. Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra dibe vurup tekrar çıkış yakalayan ender isimlerden.
Beyefendiğiyle, profesyonelliğiyle, A Milli formayı sonuna kadar hakediyor.
Volkan’dan önce en son kaleye geçen isim bizim Mert Günok’muş. 31 Mart 2015 tarihindeki Lüksemburg maçında görev almış.
Volkan, Terim’in bankosu, vazgeçilmezi olabilir.
Ancak 1,5 yıl boyunca başka hiçbir kaleciye özel maçta dahi olsa forma vermemesi çok garip bir tablo.
Bursaspor’a değer katan, kendini geliştiren, bugüne kadar tek sıkıntısını duymadığımız Harun Tekin birçok kez Milli Takıma çağrılmasına rağmen hiç oynamazsa gerçekten çok üzülürüm.
Bu çocuklar bu formayı 1 dakika bile giymeyi haketmiyorlar mı sizce sayın Terim!..
**
Kubilay için
pusuda bekleyen kim!
Hamza Hoca’nın Kubilay Kanatsızkuş ısrarını sonuna kadar destekliyorum.
Kötü oynayabilir, istenilenleri yapamayabilir fakat Kubilay’daki çaba ortadadır.
Bu çocuklar futbolcu olacaksa oynaya oynaya olacak.
Hata yapa yapa, tekme yiye yiye, gol kaçıra kaçıra, stresi çeke çeke biryerlere gelecek.
Bana bir maçta 3 gol atıp sonrasında ortalıktan kaybolacak isimler lazım değil mesela.
Sağlam adımlarla gelen futbolcu her zaman makbuldur.
Kubilay, stoperle başetmeyi, ayaklarını yere daha sağlam basmayı öğreniyor.
Sakın vazgeçme hocam.
Yok eğer vazgeçersen, bu kadar şans verdikten sonra sırtını dönersen
Kubilay için can atanları biliyorsun.
Kim o derseniz; Kaiserslautern’i çalıştıran Tayfun Korkut…
**
Engelli tribününden şikâyet var
Timsah Arena‘da eksiklikler ya da aksaklıklar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Kullanmaya başlandıkça herşey daha net bir şekilde görülüyor.
Bunlardan bir tanesi de engelli tribününde. Kasımpaşa maçına giden bir arkadaşım engelli tribünündeki korkulukların yüksekliğinden şikâyet etti ve “Ne tekerlekli sandalyedeki taraftar ne de yanındaki refakatçisi oturararak maç izleyebiliyor. Parmaklıklara tutunmaktan pestilleri çıkıyor” dedi. Bu konuyla ilgili daha önce de çeşitli şikâyetler kulağıma gelmişti. Acaba korkuluk yüksekliği standart mıdır diye bir araştırma yaptım. Türk Telekom Arena ve Vodafone Arena‘dan bulduğum fotoğraflar korkulukların daha alçak olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum da sahayı görmeyi kolaylaştırıyor. Eğer Timsah Arena’daki korkulukların yüksekliği alçaltılabilirse, en azından üst kısımda yer alan bölüm kaldırılabilirse engelli taraftarlarımız da maçları çok daha rahat izleyeceklerdir.