Sezonun tam ortasında hayatımıza giren
‘Paramparça”dizisi uzun süredir hiç bir dizinin yapamadığını yaptı.
Reyting rekorları kırarak Pazartesi akşamlarının vazgeçilmezi olmayı başardı.
Yeşilçam’ın 7’den 70’e herkesin bildiği klişe hikayesi öyle bir işlenmiş ki, ilk defa böyle bir yapım seyrediyor gibiyiz.
Dizinin her bölümünde aksiyon olması bizi diziye daha çok bağlanmamızı sağladı.
Çünkü bir sonra ki bölümde “ne olacak?”diye merakla bekliyoruz.
Paramparça’nın, devamlı önümüze sürülen diziler gibi tekrarı da yok!
“İster seyret ister seyretme” politikası uygulandı.
Dizi yapımcıları senaryosuna ve yarattığı karakterlere o kadar güveniyor ki, reyting kaygısı taşımıyor.
Dizinin bu kadar fenomen olmasının sebebi; senaristlerin akıllıca izledikleri yol…
Senaristler, sosyal medyada seyircinin senaryo ve karakterler üzerine yaptığı yorumları dikkatte alarak, senaryoyu ona göre yönlendirip nabzı her zaman ellerinde tutuyor. Seyirci de senaryonun kendi düşünceleri doğrultusunda geliştiğini görünce daha çok zevke geliyor.
Bu diziyle Nurgül Yeşilçay, “Oynağı dizler batıyor” dedikodusunuda silmiş oldu. Erkan Petekkaya ile doğru ikili olmuşlar.
Fenomen olan Keriman karateri ve dizide yer alan.
genç oyuncuların başarısı, dizinin daha çok sevilmesine neden oluyor.
Bütün bunlardan sonra şunu sormak lazım.
Paramparça’nın bu başarısına tesadüf diyebilir miyiz?
Dizilerin başarısızlıklarını, deneklere bağlamak işin kolay yolu. Asıl hüner başarılı işler üretebilmektir.