Olay Gazetesi Bursa

Takım olabilmek…..

Basketbol (tüm takım sporlarında da diyebiliriz) da yıldızlarla oynamak mı? Yoksa takım oyunu oynamak mı? Bu her zaman tartışılan ve cevabı zor bir soru, ancak şampiyon bir ekip kurmanın püf noktası takım olmaktan geçtiğini söylemek yanlış olmaz. Tabii ki yıldızlar seyirci çeker, bilet sattırır, taraftar sayısını arttırır, medya ilgisi artar ancak şampiyonluk hepsine değer. Mühim […]

Basketbol (tüm takım sporlarında da diyebiliriz) da yıldızlarla oynamak mı? Yoksa takım oyunu oynamak mı?

Bu her zaman tartışılan ve cevabı zor bir soru, ancak şampiyon bir ekip kurmanın püf noktası takım olmaktan geçtiğini söylemek yanlış olmaz. Tabii ki yıldızlar seyirci çeker, bilet sattırır, taraftar sayısını arttırır, medya ilgisi artar ancak şampiyonluk hepsine değer. Mühim olan yıldızlarla yoğrulmuş ancak takım oyununu ön plana çıkartarak hedefe ulaşmak olmalı. Sürekli kazanmanın yolu bütün sorumluluğu yıldızlardan yedeklere kadar tüm ekibe paylaştırmaktan ve oyunun her anında tüm dikkatler başka bir oyuncudayken bile herkesi orada tam neler olduğuna dair uyanık tutmaktan geçtiğini unutmamak lazım.

Bireysel yetenekle gurup anlayışının harmanlandığı bir takım kurmak, zaman içerisinde büyüyerek zirveye ulaşmak ve daima orda kalmak daha zoru ama doğrusu olacaktır. Oyuncular kendilerini motive edecek gücü saha kenarında oraya buraya koşturan koçlardansa birlikte uyum içinde çalışmanın verdiği mutluluktan alırlar.

Şampiyonluklar kazanmanın en önemli nedeni çok yetenekli takımların bile dağılmasına sebep olan egonun baltalayıcı etkisinden uzak olmak ve dolayısıyla bir tek kişinin gücü yerine birlikteliğin gücüne inanmaktan geçer.

Çoğu takım kazanmak isteyen ama bunun için üzerine düşen görevin gereğini yapmayan bir sürü oyuncu ile doludur. Yapmaları gereken, takıma ve oyuna kendilerini tümüyle vermektir. Aslında bu kişileri her zaman memnun etmeyebilir ancak buna rağmen yapılması gereken budur ve böyle oynadığın zaman kazanmak daha kolay olur.

Başarıya giden yol da bu söylenenler aslında sadece basketbol için değil hayatın her alanı için geçerlidir.

Basketbol hayatın bir yansımasıdır, basketbol hayat gibi karmakarışık ve gizemli bir şeydir. Her ikisini de ne kadar kontrol etmeye çalışırsan çalış ancak tüm varlığın ile dahil olduğun zaman bir anlam kazanır.

Basketbol: oyuncuların bireyselliklerinden tamamen sıyrılarak tek vücut olma yolunda sarf ettikleri emekle anlamlanan bir takım sporudur. İyi takımlar ancak bütün parçalarıyla birbirine sonsuz güvenip ‘biz’ i  ‘ben‘ e tercih ettiklerinde büyük takıma dönüşürler.

Buradan yola çıkarak: yaz sezonu geldi, veliler çocuklarını basketbol okullarına göndermek isteğindeler. Bu yazdıklarım ışığında çocukların takım olma, takım ruhu, paylaşma, beraber sevinç ve üzüntü ve en önemlisi sosyalleşme ile teknolojinin getirdiği tembelliklerden uzaklaşma düşünülürse bir takımın bir parçası olmanın hem hayatta hem de sporda çocuğun gelişimine ne kadar fazla katkısı olduğunu düşünerek karar vermelerini ve geç kalmadan uygulamalarını tavsiye ediyorum. Haftaya görüşmek üzere…