Basketbol Süper Ligi’nde final, Fenerbahçe Ülker ile Beşiktaş Sompo Japan arasında oynanıyor. İlk 2 maç sonunda durum; 2-0 Fenerbahçe Ülker lehine. İlk maç 75-68, ikinci maç ise 83-74  bitti. Fenerbahçe, Eurolig şampiyonluğundan sonra biraz doyum biraz yorgunluk ve beklenenden daha kolay 3-0 geçen Darüşşafaka serisinden sonra maç ritmini biraz yitirmiş görünse de, çabuk toparlandı ve beklenen galibiyetleri alarak favori olduğunu gösterdi. Beşiktaş da ise Stimac’ın mükemmel oyunu ve Fenerbahçe uzunları ile savaşı görülmeye değer. (1.maç 20 sayı 11 ribaund, 2.maç 15 sayı 11 ribaund.) Seride bugün Beşiktaş’ın sahası Akatlar’da 3. maç oynanacak. Beşiktaş, Fenerbahçe sertliğine yakın oynayabileceğini gösterdi, oyuncular çok motive, sahasındaki 2 maçtan en azından birini kazanabileceğini düşünüyorum.

İlginç olay!

Anadolu Efes ile Beşiktaş arasında oynanan yarıfinal maçları çok ilginç bir olaya sahne oldu. Durum 2-0 Beşiktaş lehine. 3. maçta skor, 35-28 Anadolu Efes’in üstünlüğüyle devam ederken kulüp Başkanı, (çok amatörce yapılan sonuçları düşünülmeyen bir davranıştı) tribünden sahaya inerek takımı sahadan çekti ve soyunma odasına götürdü. Geçen yıllarda finalde son maçta sahaya çıkmayan Galatasaray’dan sonra federasyonun yönetmelikleri değiştirip bu gibi durumlara küme düşürmeye kadar varan cezalar getirmesi, birinin aklına geldi ve apar topar sahaya döndüler. Kenara verilen teknik faul ile hakemlerin ilginç ve eyyam içeren kararı sonucu maç devam etti. Eğer verilecekse teknik faul coach’a verilmeliydi. Zira kenarda takımın sorumlusu coach’tur ve daha önce teknik faul’u olan Perasoviç oyundan ihraç olmalıydı. Daha sonra bu komik kararlar federasyon tarafından da devam etti ve Anadolu Efes’e 3 puan silme cezası geldi. Bu da çok tartışılan ve sıkıntılı bir karar. Yarıfinal serisi oynanıyor, rakip takım var ama kararı bir sonraki sezon ile ilgili veriyorsun. Kabul edilebilir bir şey değil. Vereceksen bir ceza, bu seri ile ilgili olmalıydı. O da en az hükmen mağlubiyetten başka bir şey olamazdı. Bu yapılan davranış sonunda Anadolu Efes, seriyi geçseydi ne olacaktı? Bunu düşünmeden alınan bir karardı ve 3. maç son saniyede Anadolu Efes galibiyeti ile bitti ancak serinin 4. maçında Beşiktaş tokat gibi bir cevap verdi. 40 sayılara kadar çıkan fark sonunda Anadolu Efes’e belki de tarihinin en büyük hezimetini yaşatarak 91-65 ile play-off dışına itti, finale kaldı. (Anadolu Efes artık kendine gelip bir silkelenmeli harcanan bu müthiş paralar ve hüsran. Heyecan bitmiş hantal bir yapı oluşmuş. Avrupa’da başarı için kurulan bu takım yıllardır sonuç elde edemiyorsa birilerinin artık bunu tartışması ve bir çözüm bulması gerek.)

Bravo Ufuk Sarıca    

İşte tam burada ortaya Ufuk Sarıca faktörü ortaya çıkıyor. Efes’te oyuncu olarak başladığı kariyerini sırasıyla Ülkerspor, Bnei Hsharon (İsrail), Siena (İtalya), Karşıyaka, Darüşşsafa ve son olarak da Beşiktaş’da sonlandırdı. Coach olarak 2006’da Beşiktaş’da  yardımcı antrenör olarak başladı. 2008 yılında Efes’te yardımcı antrenör olarak devam ettirdiği  kariyerinde 2011 yılında Efes’in baş antrenörü olarak ilk takımını çalıştırdı. Daha sonra Karşıyaka’ya geçti, burada 2014 yılında Eurochallenge Kupası’nı finalde kaybeden takımın başındaydı. Aynı sezon Türkiye Kupası’nı kazandı. 2014-2015 sezonuna Süper kupayı kazanarak başladı. Aynı yıl Türkiye liginde diğer takımlardan çok daha düşük bütçeli Karşıyaka ile şampiyonluk yaşadı. (Obradoviç’li Fenerbahçe’yi yarıfinalde ve Anadolu Efes’i finalde yenerek) 2014 yılında A Milli basketbol takımında yardımcı antrenörlüğe başladı. Bu sezon başında ise haklı olarak Federasyon tarafından A Milli basketbol takım baş antrenörlüğü görevine getirildi. Aynı zamanda Beşiktaş Sompo Japan takımının başına geldi ve yine 4-5 takımdan daha düşük bütçeyle finale kalmayı başardı. (Beni de final tahminimde yanılttı ama yanıldığım için mutlu oldum, hele bu Anadolu Efes’i gördükten sonra.) Görüldüğü gibi bazı yerlere tesadüfle gelinmiyor çok zorlu yollardan geçerek ve tırnaklarıyla kazıyarak gelinmiş bir yer. Kariyer tam bir başarı öyküsü. Oyuncularla diyalogları, oyuncuların ona davranışları, maç içindeki hamleleri, maç önü ve sonu demeçleri takip edildiğinde neden bu başarının geldiği ortaya çıkıyor. Bundan sonra final serisinde kazanabilir veya kaybedebilir zaten favori Fenerbahçe ama Ufuk Sarıca görevini en iyi şekilde yapmıştır. Bence en çok zorlanacağı yer A Milli takım olacaktır. Zira iyi bir miras alamamıştır. Liglerdeki yabancı kuralı ile süre alamayan Türk oyuncular onu çok zorlayacak. Burada yaşlı ve tecrübeli oyunculardan da verim alınamamış bir Milli takımda genç oyunculara güvenip, ısrar edip bir ekol oluşturması ve buna yoğunlaşması doğru bir yaklaşım gibi görünmekte. İnşallah çok başarılı olur ve Milli takımı hak ettiği yerlere getirir.

Orada neler oluyor?

Bursa temsilcimiz Tofaş, ilk transferini geçen sezon Trabzon’da 15,2 sayı, 5,78 ribaund ortalamaları ile oynayan 29 yaşındaki Kenneth Kadji’yi alarak gerçekleştirdi. 2,08 boyundaki uzun forvet, 4 numara oynuyor ancak gerekirse 5 numara olarak da kullanılabilir. Çok atletik bir oyuncu. Takımın ihtiyacı olan nokta bir transfer yapılmış görünüyor ancak basketbolseverler için üzücü bir haber; Vasilije Micic bu sene büyük ihtimalle takımda olmayacak. Kendisi Eurolig oynamak istediğini bildirmiş ve oradan da 4-5 takımdan teklif varmış. Son haftalarda müthiş oyunlarıyla takıma büyük katkı veren kaptan Kaya Peker ile genç Muhsin’e daha fazla süre vermek amacı ile yollar ayrıldı. Geçen seneden Barış, Caner, Mejia ve hastalığı olduğu için kontratına çıkış maddesi konan Crocker devam ediyor. Yabancı oyuncu olarak 1, 4 ve 5 numara pozisyonlarına 3 transfer yapılarak kadro tamamlanacak.

Bu arada Tofaş, Avrupa’da hangi kupada oynayacak. Bu çok merak edilen bir durum. Kulüp, ULEB’in Euroligden sonraki organizasyonu olan Eurocup’ta oynamak istiyor. Gerekli başvurular yapıldı, buradan davet bekleniyor. Orası olmazsa, Fiba Şampiyonlar Ligi’nde oynanacak. Her iki kupada da çok iyi takımlar var. Bursalı basketbolseverleri önümüzdeki sezon çok güzel maçlar bekliyor. Eski yıllardaki havanın tekrar yakalanacağını umuyor ve bekliyorum,

Gençlere yapılan yatırımların devam etmesi de beni çok memnun ediyor. Seneye A takım kadrosunda yer alacak Muhsin, Kadir, Yiğit ABD’ye kişisel gelişim kampına gönderildi. Ayrıca önümüzdeki sezon A takımda yararlanılmasını hararetle beklediğim Berkan da, İtalya’da kendi yaşının Avrupa’daki en iyi oyuncularının olduğu Adidas’ın bir organizasyonunda yer aldı. (Milli takımla maçları olduğu için ABD’ye diğer arkadaşları ile gidemedi)

Haftaya görüşmek üzere…