Olay Gazetesi Bursa

Oynayan bir Türk kandırmacası…

TBF ve Kulüpler elbirliği ile Türk basketbolunun altına dinamit koymaya devam ediyorlar. Yeni yabancı kuralı 4+3 oldu. önümüzdeki sezon oyunda 4, kenarda 3 yabancı olacak. Yani bu sezon uygulanan en fazla 5 yabancı artık 7 oldu. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Kimse “Ama sahada bir Türk garanti” demesin. Hiçbir takım, basketbolumuzda en sıkıntılı […]

TBF ve Kulüpler elbirliği ile Türk basketbolunun altına dinamit koymaya devam ediyorlar. Yeni yabancı kuralı 4+3 oldu. önümüzdeki sezon oyunda 4, kenarda 3 yabancı olacak. Yani bu sezon uygulanan en fazla 5 yabancı artık 7 oldu. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Kimse “Ama sahada bir Türk garanti” demesin. Hiçbir takım, basketbolumuzda en sıkıntılı olan pozisyonlar 1 ve 5 numarayı, Türk oyuncuya emanet etmeyecek. Sahadaki Türk, iyi savunma yapan bir oyuncu tercih edilecek, genellikle kendi aralarında değişecekler.

Bir oyuncu için her pozisyona ayrı ayrı Türk oyuncular bulundurmak istenecek, Türk oyuncuların fiyatları uçacak (daha şimdiden vasat Türk oyunculara yıllık 25 milyon TL istendiğini duyuyorum) ama oyunun başaktörleri yine yabancılar olacak. Kolaycılığı seçen kulüpler ucuz ve vasat yabancıları takıma dolduracak. Liginiz tam bir yabancı çöplüğüne dönecek. Olan yine Türk Milli Takımı’na olacak. Sorumluluk ve süre alamayan oyuncular iyice artacak. Tam bir girdap ve kısır döngü. Ne yazık ki kimse basketbolu düşünmüyor. Bana göre 5 yabancı 4+1 olarak değişseydi, geleceğe yönelik daha iyi bir adım olabilirdi.

TBF kendini kandırıyor. Genç oyuncu yetiştiren kulüplerle ilgili yeni bir karar, teşvik var mı? Yok. Bu sezon sahaya 7 Türk çıkarken önümüzdeki sezon bu sayı 5’e düşecek. Neye kime hizmet edildiği esasında çok belli. Herkes bu kolay yoldan memnun, günü kurtarma peşinde. Diğer bir kararla play-in geldi ki doğru bir uygulama. Sezonda gibi play-off için çok takım yarışması ve birbirine yakın puanlar, bu sezon Eurolig’de uygulandığı gibi play-in olunca yeni bir heyecan ve çekişme getireceği kesin.

Öte yandan TBF şu program işini bir türlü beceremedi; lig bitti ertelenen maçlar yüzünden play-off’a kalan takımlar ve eşleşmeler halen belli değil. Tabii önemli Avrupa maçları olunca ertelenebilir (bu arada diğer rakip ülkeler maçlarını hiç ertelemeden oynuyor). Ama Avrupa maç programları sezon başından belli bu takımlar müsait günlerde ilgili haftadan 2 gün önce veya sonra oynatılarak maç sayıları eşit gitmek en adil çözüm. Zira her şey bittikten sonra oynanan erteleme maçları, özellikle rahat takım için motive olmama, stres altında oynamama durumundan diğer ilgilendiren takımlara büyük haksızlık oluyor.

Örneğin, Türk Telekom ligi bitirdi ve play-off’ta olup olmayacaklarını bekliyorlar. Yabancı oyuncuyu düşünün sezon bitti eve gitmek istiyor. 10 gün bekleyecek. O bunu yenerse, öbürü şuna yenilirse devam edecek. yoksa boşuna 10 gün kaybedecek. Hadi oldu, play-off’a kaldı… Hangi ruh haliyle çıkıp o seriyi oynayacak? Senelerce basketbol oynamış yöneticiler ama empati bile yapamıyorlar. Neresinden bakarsanız bakın plansızlığın zirvesi. Hep örnek alın dediğim bir federasyon voleybol. Takip edin neredeyse haftanın her günü maç var liglerde. Neden? İşte bu yüzden Avrupa’da maçı olanı müsait gün bulup oynatıyor. Ama işin sonunda Telekom’un düştüğü duruma hiçbir takımı düşürmüyor ve diğer ilgili takımlara avantaj veya dezavantajlı bir durum yaratmıyor. Liyakatsiz kadrolar ile çalışırsan bu işler kaçınılmaz. Atalarımız ne güzel söylemiş “At sahibine göre kişner”.