Dün akşam Bursa’da nefesler tutulmuş, şehrin birçok yerinde dev ekranlar kurulmuş, tüm Bursa bu finale odaklanmıştı.
Dile kolay; Avrupa’da ikinci yılında grubunu 7. bitirip, devamında statü gereği tek maç oynanan, hep üst sırada bitirenler ile eşleştiği için evine uğramadan Sırp, Sloven, İspanyolları devirerek finale kadar gelerek müthiş bir başarı öyküsü yazan Frutti Extra Bursaspor sahadaydı.
Bologna Segafredo Arena’da yaklaşık 10 bin kişinin önünde oynanan final maçına;
Maçı; Sloven Pukl, Alman Panther ve İspanyol Perez’den oluşan çok tecrübeli hakem üçlüsü yönetiyordu. Bologna, koçlarının da maç öncesi söylediği gibi, Bursaspor’un çok iyi bir hücum takımı olmasına iyi çalışmışlar ve çok sert bir savunma ile başladılar. Anderws’u hiç oyuna sokturmadılar, Onuralp sadece faul atışları ile sayı bulurken, bu tip kilitlenen maçların anahtarı Needham, tüm sezon olduğu gibi yine çok ucuz fauller yaparak ilk devre takıma hiç katkı veremedi ve büyük hayal kırıklığı yaşattı.
Rakip müthiş atmosfer ve tempo ile çok hızlı girdiği maçta, 2. çeyrekte oyun dengelendi, ancak kenar rotasyonu güçlü olan Bologna, giren çıkan dengesi ile faul sorunu yaşamadan sert savunmaya devam etti. Kesinlikle kolay basket attırmayıp en azından faul ile durdurmayı seçtiler ve devre 41-31 Bologna üstünlüğü ile bitti.
3.çeyrekte biraz kıpırdansak da sayı farkı 6 sayının altına hiç düşmedi. Özellikle takımın buraya gelmesinde son maçlarda verdiği katkıyı övdüğümüz Andrews’un bu kadar kötü oynaması finale denk geldi. Tam Euroleague sertliğinde oynanan ve yönetilen maçı, kadro kalitesi, derinliği ile kulüp, oyuncu ve koç tecrübesi ağır basan taraf Virtus Bologna 80-67 kazanarak şampiyonluğa ve dolayısıyla Euroleague’e ulaşmış oldu.
Ancak bu harika sezonu bizlere yaşatanların emeğine ve yüreğine sağlık, olabilecek en güzel sonuçlar ve sponsor Frutti Extra’nın çok önemli desteği ve bunun karşılığını da kat be kat aldığı sezonda güzel basketbol oynayan Bursaspor’u bu serüveni uzun yıllar unutulmaz, hepsini ayakta alkışlıyorum.
Tekrar görüşmek üzere…