Kobe Bryant, özellikle 2000’lerin belki de en dominant 2-3 oyuncusundan biriydi ve efsane olarak hafızalarımızdaki yerini aldı. Kobe, 1996 yılı NBA draftlarında Charlotte Hornets tarafından 13. sırada seçildi . (18 yaşındayken hatta 18’ine 2 ay kala direkt NCAA oynamadan liseden NBA’e draft olan en genç guard.) Kobe, Toronto Raptors karşısındaki 122-104’lük zaferle biten karşılaşmada ise 81 sayı atarak, Lakers tarihinin bir maçta 71 sayıyla, en çok sayı atan oyuncusu olan Elgin Baylor‘un rekorunu geçti. Bir NBA maçında atılmış olan en yüksek ikinci sayıdır (birinci 100 sayı ile Wilt Chamberlain’dir). 27 yaşında, 16.000 sayıya ulaşan en genç oyuncu ünvanını alan Kobe, 5 defa NBA şampiyonluğu yaşadı. 1997 yılında NBA smaç şampiyonu oldu. NBA sayı krallığını 2006 (35.4)-2007 (31.6) kazandı. 2008 Pekin Olimpiyatlarında ABD takımı ile altın madalya aldı. Bir NBA takımının formasını en uzun süre giyen basketbolcudur. 20 sezon (Los Angeles Lakers), 33.643 sayı ile Los Angeles ekibinde en çok sayı atan isimdir. Black Mamba lakablı oyuncu 13 Nisan 2016 tarihinde Los Angeles’da oynanan ve Los Angeles Lakers’ın Utah Jazz’ı 101-96 mağlup ettiği maç ile basketbol sahalarına veda ederken sahada şov yaptı. NBA’daki 1566. ve son maçında 60 sayı
İdolu ise, 6 yaşında iken İtalya’da basketbol oynayan babası Joe Braynt ile geçirdiği İtalya macerasında, TV’lerde o zamanlar sadece, çok popüler olan Lakers maçlarının gösterilmesi ve o takımın en önemli yıldızı olan efsane guard Magic Johnson’dur. Basketbole olan saygısı ve profesyonelliğine gelirsek; ABD takım koçu Robert gece saat 03.30 sularında tv izliyor ve uykuya dalmak üzereyken, Kobe gecenin köründe arar , “Koç senden bir iyilik rica edicem” der. “Bana kondisyon antrenmanımda yardımcı olabilir misin!” Robert saatini kontrol eder sabaha karşı 04015’tir. “Tabii ki o zaman tesislerde görüşürüz” der, hazırlanması ve oraya gitmesi yaklaşık 20 dakikasını alır. Tesislere vardığında Kobe’yi görür, saat sabahın 5’idir. Daha sonra istediği antrenmanı 1 saat 15 dakika boyunca yaparlar ve ordan ağırlık salonuna geçip burada da 45 dakika boyunca çoklu güç idmanlarından oluşan programını yapar. Robert sabah uykulu, yorgun ve baş ağrısıyla birlikte uyku bölünmesinin bir insana yaşatabileceği her yan etkiyi yaşıyarak tesislere gittiğinde sağ tarafta Kobe şut çalışıyordu. Yanına gider ve “Bu sabah iyi çalıştık değil mi?” der. “E sen ne zaman bitirdin?”, “Neyi?”, “ İdmanı”, “Ne zaman çıktın tesislerden?”, “Birazdan çıkarım. 800 tane daha şut çekeyim de öyle.” O an ağzı açık kalır. Bu nasıl bir basketbol aşkı, bu nasıl hırstır, genç basketbolculara için harika örnek…
NE SÖYLEDİLER?
Kobe için basketbol efsanelerinin söylediklerine bakarsak;
Phil Jackson: Sistem yapmamıza gerek yok doğaçlama oynuyoruz, çünkü Kobe benim takımımda. İş ahlakı yönünden ise bakarsak, Michael Jordan ile karşılaştırılabilecek tek oyuncu.
Michael Jordan: Kobe ile benim aramda pek bir fark yok. Hatta benimle kıyaslanmayı hakeden tek oyuncu Kobe’dir.
Kerim Abdül Jabbar: Sadece sayı atılarak da büyük bir oyuncu olunabileceğini Kobe’den öğrendim.
Larry Bird: Kobe, insan cinsinden bir varlık değil.
Magic Johnson: Gözlerimi açıyor ve kapıyorum. Bir bakmışım Kobe 30 sayı atmış oluyor. Sanırım artık çok yaşlandım.
Charles Barkley: Kobe, NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 5 oyuncusundan biri.
Lebron James: Kobe, benim bu ligde gördüğüm en yetenekli oyuncu.
Pau Gasol: Eğer Kobe ile birlikte basketbol oynamadıysanız hala bu oyunun gerçek tadını alamamışsınızdır.
Dwight Howard: Sihrin ta kendisi. Çok zarif oynuyor, sanki yavaşlatılmış ekrandaymışsın gibi geliyor sana.
Vince Carter: Herkes benim gibi smaç basabilir, ama herkes Kobe gibi şut atamaz.
Haftaya görüşmek üzere…