Cumartesi günü bir kez daha şahit olduk; büyük paralar harcadığı kadro ile Bursa’ya gelen Beşiktaş’ı parkeye gömen Bursaspor İnfo Yatırım çok önemli bir galibiyet alırken, oyunda: eski takımlarını daha işler ortaya çıkmadan terk etme planları yapanlara çıkacak büyük dersler vardı. Esasında BJK ligin en iyi Türk oyuncu rotasyonuna sahip takımı ancak asla tam bir uzun olmayan Delgado da büyük yanılgıya düşmüşler, oraya takviye yapmazlarsa işleri iki kulvar da epey zor.
Enteresan bir durum olarak takımların koçlarının biri aşırı sinirli, hareketli, diğeri aşırı sakin, her şeyin ortası iyidir derler ama yeni koç geçen seneki koç karşısında büyük üstünlük sağladı. Uzatma öncesi son topta yapılmayan faul çok pahalıya mal olabilirdi ve BJK’ya bir şans daha gelmesine neden oldu. Takımın bench’i önünde bu faulü yaptıramamak en kritik hatası idi.
Bursaspor’da; Türk oyunculardan Ömer Utku ve özellikle Enes Berkay geçen sezon eski koçla yaşadıklarından oyuna aşırı motive olmuşlardı. İlk yarıda takımın oyunda kalmasında büyük faydaları oldu. Seyirci avantajının iç saha maçlarında çok önemli olduğunu gördük ancak küfür etmeden ve sahaya bir şey atmadan da baskı kurulabilir. Gelecek para cezaları yeni sponsoru da kaçırmasın aman dikkat. Burada soru işareti deplasmanlarda nasıl bir oyun oynanacak buna kafa yormak lazım.
Cuma akşamı Denizli deplasmanından iyi bir sonuçla dönen Tofaş da ise işler pekiyi gitmiyor. Wiley’in sakatlığı büyük sorun ama bazı oyuncularda ısrar etmek gereksiz. Zaman kaybetmeden yerlerine oyuncu bakmak en hayırlısı gibi duruyor. Transferde gelen oyuncu daha önceki takımında iyi olabilir ama burada aşı tutmaz. Winston şu anda beklenenin çok uzağında ve aşırı mutsuz. Bu yüzünden bariz okunuyor. Olmuyorsa ısrarda gerek yok. Zira çok önemli bir pozisyon ona emanet. Yedeği harika oyunlarla başlayan Özgür çok genç ve ilerleyen haftalarda bu yükü kaldırması çok zor. Diğer genç Ege de çok iyi başladı, üstüne koyarak gidecektir. Maye’i hiç düşünmeden yollamak lazım. Tam bir emekli gibi oynuyor ve tecrübesiyle alakası olmayan hatalar içinde. O’Brien ise sakatlıktan geldi ama hiç umut verecek bir durumda görünmüyor.
Geçen yazdığım gibi takımı ateşleyecek, liderlik yapacak oyunculara ihtiyaç var. Bu tip oyuncular takımı üst seviyeye çıkarabilir. Maçı seyretmeyen, 190 sayı olan maçı çok iyi basketbol olan bir maç zannedebilir. Ancak çok kötü bir maç oldu. Top kayıpları had safhada idi, hiç savunma yapılmadı. Denizli ligin en kötü 2-3 takımından biri, bu takımdan 93 sayı yenmesi ala kabul edilebilecek bir şey değil.
Bu zamana kadar oynanan maçlarda dikkat çeken bir diğer konuda hakemlerin kötü performansları. Eski tas eski hamam, eğitim hiç yapılmamış. Gözlerinin önünde olan bariz pozisyonlara bile dakikalarca gidip bakıyorlar. Oyunun tüm heyecanını bitiren bu işleri azaltmaları lazım. Federasyon başkanını örnek alan MHK başkanı ülkede yok. Uzaktan kumanda ile bu işlerin daha farklı olacağını zannedenler varsa çok beklerler. Ligin basketbol kalitesi aşırı kötü ama hakemlerimiz takımlardan da kötü. Zaten bunların sonucu basketbolumuz yerlerde sürünüyor.