Euroleague’in 5.haftası sonunda Fenerbahçe Beko yenilgisiz tek takım olarak zirveye oturdu. Cuma gecesi geçen yılın şampiyonu Anadolu Efes’i Sinan Erdem’de 88-79 yenerek bu sezon için şampiyonluk sinyallerini çok güçlü bir şekilde vermeye başladılar.
Yeni transferler; Calathes’in tecrübesi ve oyun görüşü, Edwars’ın deliciliği ve Avrupa basketboluna uyum sağlaması ile çok tehlikeli hale gelecek olması ve müthiş başlangıç yapan skorer Wilbekin ile 1-2 numarayı kökten çözmüş görünüyorlar. Uzun pozisyonunda Motley cuk oturmuş, yanına yine yeni gelen Jekiri ve geçen seneden Booker ile 5 numara da sağlama alınmış. Bu arada takımın jokeri Guduriç’in akıl dolu basketbolu ve sezona harika girişi, 3 ve 4 numara için sakat olan ve daha oynamayan Bjelica, Biberovic, Pierre gibi alternatifleri, Melih, Şehmus, Metecan gibi Milli Türk oyuncularla mükemmel bir kadro. Başlarında Euroleague’in en önemli koçlarından İtoudis ile bana göre bu sezon bu ligde şampiyonluğun en büyük adayı görünüyorlar. Tabii bu yol çok kolay olmayacaktır ama bu kadro gerçekten her pozisyonda çok düşünülmüş ve alternatifli ve o oranda pahalı bir kadro. Bu yolun sonu şampiyonluk görünüyor.
Anadolu Efes ise sezona geçen sene gibi iyi giremedi. Sezon başı hep sakat olan Larkin dönünce, özellikle Micic ve yeni transfer Clyborn’un rol dağılımı yıldız oyunculara direksiyonu vermeyi seven Ergin Ataman’ı bu sefer çok zorlayacak. Micic’in bu sezon çok baskı görmesi ve bundan dolayı aşırı siniri şu ana kadar takıma pek bir fayda getirmedi, uzun olarak alınan Zizic de henüz beklentiyi karşılayamamış görünüyor. Sezona iyi başlayan Beaibous ta bu maçta sakatlığından dolayı oynamayınca 3. mağlubiyetlerini almaktan kurtulamadılar. Beaibuis’in yukarda yazdığım üçlüden top kullanmaya pek sıra gelmeyince oyundan düşen bir yapısı olduğundan bu durum da koç Ataman’ın önemli sıkıntılarından biri olacak.
Bu arada bu maçtan ders çıkarılacak çok ilginç şeyler vardı: Bu anlamlı hafta sonunda Anadolu Efes’in Cumhuriyetimiz için özel forma ile oynaması çok güzeldi. İki Türk takımının maçında ilk 5’ler de hiç Türk oyuncu yoktu. Ligimizi yöneten hakemlerimiz için çok önemli mesajlar olan bir maçtı; Maçın başhakemi Sloven Sasa Pukl ilk çeyrekte sadece tek düdük çaldı o da çeyrek bitimine 30 saniye kala bir yön düdüğüydü. Aşırı sert başlayan oyunda ilk faul düdüğü 4.30’da çalındı. Takım faullerinden dolayı ilk iki çeyrekte takımlar faul atışı kullanmadılar ve bana göre en önemlisi de hakemler tüm maç boyunca bir tane bile ucuz faul çalmadılar. Bizim hakemlerimizin de bu maçı izlediklerini umuyorum veya yöneticileri tarafından defalarca izletilerek bu tarzda bir yönetim ile özellikle Milli Takımımızı açısından çok büyük katkı sağlayacaklarını anlamalarının basketbolumuz için çok önemli olacağını düşünüyorum. Artık zırt pırt faul çalınan ve kesilen oyunu kimse izlemek istemiyor.