Merakla beklenen Euroleague tüm hızıyla başladı ve gözlerimiz şenlendi. İlk 4 maç sonunda sezona müthiş giren Kızılyıldız cuma akşamı evinde uzatmada Barcelona’ya pardon Punter’e yenilince yenilgisiz takım kalmadı.
Real Madrid’de geçen yıllara göre düşüş var. Hem kendi liginde hem Euroleague’de mağlubiyetler ile başladı. Ancak son maçta geçen yılın şampiyonu Panathinaikos galibiyeti bir nefes aldıracaktır.
Barcelona’yı çok beğendim. Rakibi ısıran, maçı hiç bırakmayan bir takım. Yeni koçları Penaroya ile oyuncuların diyalogları işlerin bu sezon iyi gideceğinin göstergesi. Barcelona benim F4 adaylarımdan.
Partizan çok enteresan bir takım kurmuş. Obradovic hem en iyi koç, hem de iyi kadro kuruyor. Neden profesör işte ispatı. Kadroya bakın, çok bilinen oyuncular demezsiniz ama NBA takımlarında oynamış ve genelde başarıya aç oyuncular seçmiş. Muhteşem seyirci atmosferini de düşününce bu takımın çok can yakacağını söylemek kâhinlik olmaz.
Monaco çok iyi kadroya sahip ve bu doğrultuda iyi bir başlangıç yaptılar, ancak saha atmosferleri hiçbir zaman çok iddialı hale gelmelerini sağlayamıyor.
Ataman ile Panatinaikos yine F4 adayı ancak geçtiğimiz sezon gibi iyi başlamadılar, toparlayacaklardır. Bu hafta İstanbul’da Fenerbahçe deplasmanı çok enteresan bir maç olacak. Ataman’ın futbola yaptığı gereksiz ve düşüncesiz gönderme sonrası haftalar önceden biletler tükenmişti. Haftanın en merakla beklenen maçı.
15 sayı öne geçip Anadolu Efes’e yakalanan ve kaybeden Olimpiakos ligin son yıllara bakılınca oyuncular ve koç olarak en istikrarlı takımı. Vezenkov da döndü, doğal olarak F4 adayı.
Messina’nın Milan’ı bildiğimiz gibi, 27 sayı farktan yakalanıp Zalgiris e kaybettiler. Trinchieri Zalgiris de sonunda istikrarı yakaladı, müthiş iç saha atmosferi ile takımların korkulu rüyası olur. Bologna Alba ve Asvel en zayıf halkalar.
Gelelim bizimkilere; Fenerbahçe’de uzun pozisyonu çok sıkıntılı, ayakları yavaş dev Marinovic, istikrarı yakalayamayan ve yaşı da artan Sertaç ve yeni uzun Birch tam bir hayal kırıklığı. Muhakkak takviye yapılması lazım yoksa tren kaçar, zira evde kaybedilen Kızılyıldız ve zor kazanılan Berlin maçlarından ders çıkaracak çok şeyler var. Wilbekin’in talihsiz sakatlığı sonrası, NBA oyuncusu Skylar Mays takviyesi geldi. Koç Saras büyük bir oyuncu olduğu için kimseleri beğenmiyor ve bu da takımın derecesini etkiliyor. Bu yüzden F4 yapsa da şampiyonluk yaşayamıyor olabilir, biraz kendini de gözden geçirmeli.
Anadolu Efes de ise; son kazanılan Olimpiakos maçı rahat bir nefes alınmasını sağladı. Önemli oyuncuları Oturu, oynamadan alınan bu galibiyet tam bir dönüm noktası. Larkin eski oyunlarından bir hatırlatma yaparken, herkesi umutlandırdı. Thompson en sonunda bir maç oynadı, genelde dengeli bir kadro var. İstikrar ve savunma bu sezon ki derecelerinin belli edecek. Averaj altında bir koç ile play-off sınırda, belki play-inn olabilir.