Olay Gazetesi Bursa

Bu ayıp bize yeter…

Seçimlere 2 hafta kala ülkenin milyonlarını ilgilendiren hesapta kültürlü spor dediğimiz basketbol da iğrenç bir seçim süreci yaşıyoruz, pardon dilim sürçtü “SEÇİN” süreci yaşıyoruz. Konu şu; aday oldum demek yetmiyor delege sayısının %10’unun imzası ile aday olabiliyorsunuz yani 18 imza toplamanız gerekiyor, ne var bunda diyorsunuz. Koskoca 300’e yakın Milli formayı giymiş tüm ülkenin Efe […]

Seçimlere 2 hafta kala ülkenin milyonlarını ilgilendiren hesapta kültürlü spor dediğimiz basketbol da iğrenç bir seçim süreci yaşıyoruz, pardon dilim sürçtü “SEÇİN” süreci yaşıyoruz.

Konu şu; aday oldum demek yetmiyor delege sayısının %10’unun imzası ile aday olabiliyorsunuz yani 18 imza toplamanız gerekiyor, ne var bunda diyorsunuz. Koskoca 300’e yakın Milli formayı giymiş tüm ülkenin Efe abisi ve aynı ekipten kültürü ve başarıları ile her kademede yer almış basketbol bilgisi üst düzeyde sayı rekoru sahibi Erman Kunter 9’ar oy toplayamıyorlar. Şaka gibi ama gerçek.

Fatih Altaylı’nın programında Efe Aydan ironi yaparak4 imzadayım epey başarılıyım bu yolda” derken, esasında basketbolumuzun çürümüşlüğünü tüm çarpıcılığı ile gözler önüne seriyordu.

Ne yapmış bu ikili, yolsuzluk mu yapmış, suç mu işlemiş, imza verilmeyecek kadar neleri var? Siyaset işin tam merkezinde ama bu kadar da değil. Bu kadar dirayetsiz bir anlayış olamaz. “Kime gitsek baskı görüyoruz. Bizi seçimden sonra mahvederler. Zaten 2 ay önce imzayı verdik” diyen kulüplerin aslında ne rolünde olduklarını burada yazmak istemiyorum. Bir imza için alınan sözler maddi yardımlarda cabası. Burada olması gereken duruş Beşiktaş’ın açıkladığı gibi; “biz imzayı Efe Aydan’a veriyoruz ama bundan seçimde de oraya oy vereceğiz anlamı çıkarılmasın. Bakacağız projelere, ekiplere seçimde değerlendireceğiz.” Sorumluluk sahibi bir kulübün davranışı bu olmalı, helal olsun Beşiktaş’a.

Diğer yandan 24 yıl TBF başkanlığı ve 8 yıl FIBA başkanlığından sonra Turgay Demirel’in de aday olması ve duyduğuma göre halâ yeterli imza toplayamaması da enteresan. Zira basketboldaki en önemli başarılar hep Demirel zamanında kazanılmış ancak son dönemlerinde yalnızlaşmış, iletişim sorunları ve güç zehirlenmesi yaşayarak iyi bitmemiş bir süreç olmuştu.

8 yıl FIBA başkanlığı sonrası “bu işleri birazda başkaları yapsın” diyerek yaptığı iyi şeylerle hatırlanması varken, bu mücadeleye soyunması ve risk almasını anlamış değilim. Zaten basketbol Hidayet Türkoğlu yönetimi ile bu kadar dibe vurmuşken inanın yukarıda bahsedilen adaylar dışında bile kim gelse başarılı görünecek.

Adayların çalışacağı profesyonelleri açıklamamaları da bana hiç doğru gelmiyor. Hoş bu yerlere düşünülen adaylar da aman ismimi verme kazanamazsanız beni dışlarlar ya da karşı tarafta bir görev alabilirim yaklaşımları da bu durumu ortaya çıkarıyor ama yapılacak seçime mevcut başkan dışında diğer adayların imza toplayamayarak girememeleri durumu son 8 yılda dibe vurmuş basketbolumuz için ayıpların en büyüğü olacaktır.

Ey anlı şanlı kulüplerimiz; basketbolu bu kadar da düşürmeyin gerekli imzaları verin. Seçim günü kime oy verirseniz verin, en azından basketbolumuz için sorumluluğunuz gereğini yapın. Baskılara cevabınızda rakibinize imza verdim ama oyumu size verdim diyebilirsiniz bir şey olmaz. Zaten seçimde verilen oyların kimlere gittiği bilinir.

Bu basketbolumuzun son çıkışı aman iyi düşünün, en azından bu ilkeli duruşu sergileyin. Hayırlı olsun.