Eurolig’de son çift maç haftasında İtalyanlar ilaç olurken, İspanyollar acı reçeteyi yazdılar. Anadolu Efes uzun zaman sonra üst üste iki maç kazanarak play-off için bana göre mucizelere kalan umudunu korudu. Fenerbahçe Beko da ise; ilk 4 ve saha avantajı derken İspanya’da alınan farklı yenilgiler ile ilk sekiz dışında kalma durumu ortaya çıkıverdi ve perşembe Ataşehir’de oynanacak maç bu sezonun en önemi maçı haline geldi.

Ligde ilk 4 sıradaki takımlar play-off biletini cebine koydu. Kalan 4 yer için halen 6 takım savaşıyor. Hadi bakalım çıkın bu işin içinden. Son 2 hafta tam bir kaos. Pek çok senaryo var. Üçlü, dörtlü averaj olasılıkları var, var oğlu var.

Gelelim son maçlarda temsilcilerimize; Anadolu Efes iki İtalyan takımını çok rahat bir şekilde yanına yaklaştırmadan farklı yendi. Bu sonuçları iyiye bir işaret gibi görebiliriz ancak unutmayalım ki bu iki takım play-off yarışının dışında kalan iki takım. Hele haftalar önce havlu atmış Berlin yenilgisi kabul edilemez.

Koç Ataman bence artık Anadolu Efes misyonunu tamamladı. Bu sezon çok büyük hatalar yaptı. Saymakla bitmez; Türk oyuncuları hazırlayamadı ki bu oyuncular onun Milli Takımda ihtiyacı olan oyuncular. Üç silahşörlerden hiçbir zaman tam verim alamadı ve oyuncular ile ego savaşına girince takım ritmi düştü. Onları birbirlerine kırdırdı. Yaşlı oyunculardan medet umunca takımın agresif ve sertliği gitti.

Uzun pozisyonununda üst düzey rakipleri arasında en eksik takım olduklarını göremedi. Şu an olumlu tek şey takımdaki yükselen performansı ile Bryant görünüyor. Ataman’ın bu sene başarısız olması ve takımdan ayrılması onun kariyerindeki başarılarını gölgelemez. Zira aldırdığı kupalar ortada. Bir, iki tesadüf olur ama bu kadar final ve başarılı sonuç asla tesadüf değil ancak artık Anadolu Efes ile yolun sonuna geldiğini de kabul etmesi gerek.

Diğer tarafta sezona iyi başlayan, uzun süre ilk 4 içinde giden ligin en iyi kadrolarından biri olan Fenerbahçe Beko; pek de abartıldığı gibi olmadığı ortaya çıkan Koç İtoudis’in takımla çok aşırı ve gereksiz oynaması sebebiyle bırakın ilk 4’ü ilk sekiz dışında kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Son 5 maçın 4’ünü kaybederek moral ve maç ritmi olarak da dibe vurdular. Play-off yaklaşırken takımın formunun yükselen bir grafikle gitmesi gerekirken tam tersi yaşanan durum açık ara Koç’a yazar. Geçen senenin başarılı Koç’u Djordjeviç’in anlamsız bir şekilde gönderilmesi de yönetime yazar.

Takımda Motley ve sezon içinde hiç yararlanamadığı Edwars ile istikrarlı oyunlar oynayan Hayes dışındakiler hayal kırıklığı. Kaybedecekleri Anadolu Efes maçı (bence son durumlarına bakılırsa maçın favorisi Anadolu Efes) ve ilk 8’i ikili averajlardan dolayı kaybeden Kızılyıldız karşısında alınacak yenilgi ile play-off dışında kalırlarsa senenin en büyük fiyaskosu olur. İşin enteresanı da; perşembe günü Anadolu Efes kazanırsa belki de her iki takımızda ilk 8 dışında kalabilir. Umarım olasılıklardan bizim lehimize olanlar gelişir de en azından bir takım ile play-off’u görürüz. Zaten bu iki takımımız beşincilik dışında 6, 7 ve 8 sıralarda bitirirlerse F4 oynama şanslarını çok az bir olasılık olarak görüyorum.