Cuma akşamı… Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programında deneyimli siyasetçi, eski Bakan Faruk Çelik’i konuk ettik.
Uzun süredir siyaseten suskun olan Çelik, bir televizyon programından çok konferans havasında çok farklı perspektiflerden bakarak değerlendirmeler yaptı, çok özel siyasi yorumlar getirdi.
O gece…
Aynı gün…
Dünya çapında 100 milyon okuyucusu olan İngiltere merkezli medya kuruluşu Independent Türkçe tarafından kaynak gösterilerek alıntılandı. Oradan da Türkiye’nin çok takip edilen internet sitelerinin neredeyse hepsinde yayınlandı.
Ertesi gün televizyon kanalları ve siyaset dünyası Faruk Çelik’in programda dile getirdiği “Cumhurbaşkanı seçimi ilk turu barajı yüzde 40 olabilir. Eğer kimse seçilemezse ikinci turda yüzde 50 artı 1 aranabilir” önerisini tartıştı.
Tartışma…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cevabıyla büyüdü. Halen sürüyor
İşte…
Bunlar olurken, Faruk Çelik sosyal medya Twitter’dan, “önerisinin nedenini” açıkladı. Diyor ki:
“30 yılı aşkın aktif siyasetin içindeyim. Çekirdekten gelen bir siyasetçinin bulunması gereken tüm kademelerde bulundum. Milletvekilliğinden Bakanlığa devlet yönetiminde sorumluluk aldım. Meselelere her zaman ‘tavan yerine tabandan’ baktım.”
Devam ediyor:
“Kuzeyden güneye, doğudan batıya ayak basmadığım yer, tanıklık etmediğim sorun alanı kalmadı gibi. Ülke sosyolojisini, meselelerini potansiyelini ve işleyiş düzenini adeta içselleştirdim.”
Ardından…
“Tüm bunların ışığında, son iki seçimi yaşanan tartışmalarıyla birlikte dikkatle irdeledim” deyip “vardığı sonucu” açıklıyor:
“Türkiye sosyolojisi ve ekonomisi 50 artı 1 yükünü çekemez.”
Bu tespitinin “önünde veya arkasında bir şey aranmasını doğru bulmadığını” belirtip şuna açıklık getiriyor:
“Bazıları ‘Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 50’nin altına düştü, o nedenle bu öneri geldi’ diyor. Madem öyle, demek ki başkaları yüzde 50’nin üzerine çıkacak. O zaman niye rahatsız oluyorsunuz? Birilerine gün doğdu demek.”
Şunu da açıklıyor:
“Bu önerimi ortaya koyarken kesinlikle kimseyle konuşmuş, görüşmüş değilim. Tamamen kişisel görüşlerim. Benim derdim 50’nin altına inme-çıkma değil. Derdim memleket ve milletimiz.”
Şunu anımsatıyor:
“Nitekim önerimi ortaya koyduğum röportajda ‘Yeni sistem AK Parti öncülüğünde kuruldu, eksikleri varsa yine AK Parti öncülüğünde düzeltilmeli’ dedim. Getirdiğim öneri, seçimlerin ilk turda sonuçlanmasına dönüktür. Yani, yüzde 40 tabanlı en çok oy. Bunu ilgililer tartışsın istedim.”
Son yorumu şu:
“Unutmayalım ki, çıtayı yüksek tutmanın elbette avantajları var ve önemli. Ancak çıtanın herkes için esnek ve erişilebilir olması, ülke sosyolojisi ve siyaset pratiğimiz açısından çok daha önemli, hayati ve sürdürülebilir.”
Çocuğunu düşün, yayaya yol ver!
Hele…
Bursa Valisi Yakup Canbolat’ın katılımıyla Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda başlatılan kampanyada çocukların taşıdığı dövizler arasında “Yolda ben de varım” yazılı olanından çok etkilendik.
Unutmayalım ki, o yaya geçidindeki kendi çocuğumuz olabilir. Cezadan korkarak değil, bunu düşünerek tüm yayalara yol vermeliyiz.
Özen’den kritik yorum: Amerikan askeriyle karşı karşıya gelebiliriz
Örneğin…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salı günü TBMM açılışındaki konuşması Fırat’ın Doğusu planında yaşananları gözler önüne serdi.
İşte…
Tam bu noktada AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’den kritik bir değerlendirme geldi. Moskova merkezli uluslararası bir medya kuruluşu olan Sputnik Türkiye’ye konuşan Özen’in söyledikleri dikkat çekici:
“Fırat’ın Doğu’sunda arzu ettiğimiz neticelere ulaşamadık. Türkiye’nin kaybedecek tek bir günü dahi yok. Kendi yolumuza devam etmekten başka çaremiz kalmadı.”
Şunun da altını çiziyor:
“Müşterek Harekat Merkezi işleyişiyle alakalı istenen noktaya gelebilmiş değiliz. Bu da vakit kaybına dönüyor. Daha önce Cerablus ve Afrin’de ortaya koyduğumuz kararlılığı Fırat’ın Doğu’su için de gösteririz.”
Kaygısı da şu:
“Amerikan birlikleriyle karşı karşıya gelme endişemiz var.”
‘Acil durum’ eksikleri belirleniyor
Vali Yardımcısı Fahrettin Göncü başkanlığında yarın yapılacak toplantıya, tüm ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katılacaklar.
Yakın Çevre Yolu üzerindeki AFAD yönetim merkezinde yapılacak toplantıda, acil durum hali için yapılan hazırlıklar ele alınırken, eksikler de belirlenecek.
Kebapçı ailenin yazar oğlu, kurguladığı Bursa’da geçen öyküler yazdı
Babası Sedat Kural da yıllarını dükkana vermiş biri.
Fakat…
Torun Hüseyin Kural aile mesleği kebapçılık yerine yazı-çizi işlerini seçmiş. Uzun yıllar reklam ajanslarında metin yazarlığı yapmış. Geçenlerde Fahrettin Çakan arayıp “Sana genç bir yazar kardeşimi gönderiyorum” deyince Hüseyin Kural’la tanışmış olduk.
“Kısa Çizgiye Kısa Diyebilenlerin Hikayesi” adlı kitapta tam 19 Bursa öyküsü var. Öyküler kurgu ama karakterler gerçek kişiler. Örneğin, dedesi Hüseyin Kural bile var.
Bireylerin karar verme süreçlerinde kalabalıklarla uyum öyküsü de olan VE Profil Kitap’tan yayınlanan öykülerin kapağı da bir sosyal deney anlatıyor.