Önce bir durum tespiti yapmakta yarar var. Siyasi proje kapsamında “Analar ağlamasın” sloganıyla hazırlanan açılım projesine toplum destek verdi.
Uzun bir süre de silahlar sustu ve siyasi anlamda olumlu adımlar atıldı.
Bu süreç…
Seçimden sonra sarsıntı geçirdi. 20 Temmuz 2015 günü Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde patlayan ve 32 kişinin can verdiği bomba toplumsal huzuru da bozan ateşlemeyi yaptı.
O günden beri…
Terör giderek artıyor, güvenlik güçlerinin operasyonları daha sıkı ve sert şekilde sürüyor. İşte böyle bir ortamda Türkiye seçime gidiyor.
Daha açık söylemek gerekirse, 7 Haziran’da tek başına iktidar çıkarmayan ve siyasi partilerin de uzlaşıp koalisyon kuramadıkları seçim yenileniyor.
Seçimin yenilenmesi noktasına gelinmesi elbette durup dururken olmadı. Bazı adımların sonuç vermemesinde de siyasi tercihler ve bunlara dayalı stratejiler etkili.
Ne var ki…
Önceleri kasım ayının başı olarak konuşulan şimdilerdeyse 25 Ekim olarak adı konan erken seçim ya da yeniden seçim ortamına toplumsal barışın sağlandığı huzur ortamında gidemiyoruz.
Bunun seçmen tercihi üzerinde etkili olup olamayacağını, olursa nasıl bir sonuca dönüşeceğini elbette bilemeyiz.
Ama gördüğümüz şu:
Terör can yakıyor, şiddet her geçen gün artıyor. Dün akşam saatlerine kadar Güneydoğu’dan 9 şehit haberi geldi. Bu bile gidişatı gösteriyor.
Normal bir durum yok.
Böyle terör ortamı içinde seçime gitmeye de Türkiye alışık değil. Kuşku yok ki, terör ve silahların gölgesinde yapılacak seçimin kendine göre zorlukları var.
Tamam…
Demokrasinin kuralları işliyor, bir hükümet çıkarmadığı için seçim de doğal olarak yenilenecek, ama sandığı terör tehdidinden kurtarmak, topluma güven verip tansiyonu düşürmek için de bir şeyler yapmak gerekiyor.
O bir şeyleri yapmaksa demokratik kurum ve kurullara düşüyor, öncelik siyasetten geçiyor.
Gelin görün ki…
Siyaset yangına su sıkıp söndürmek yerine gündelik polemikler içinde boğulmayı tercih ediyor. Hepimizi de zor günler bekliyor.
Hükümeti hangi partiler kuracak?
Cumhurbaşkanı’nın oluşturacağı Geçici Hükümetle seçime gidiliyor. Seçim hükümetine siyasi partiler Meclis’teki oranına göre Bakan verecekler. MHP ilk günden böyle bir hükümete girmeyeceğini açıkladı. Dün de CHP bunu açıkladı.
Geriye AK Parti ile HDP kaldı.
AK Parti bugüne kadar HDP’siz hükümet arayışıyla dikkat çekmişti. Galiba bu durum yeni bir formül ortaya çıkaracak.
Önseçim havasına giren CHP’de kontenjan tartışması
Arşivimizi açıp baktık… 8 Ağustos günü kulis bilgisi olarak şu notu aktarmışız:
Anlatılanlara göre…
CHP Genel Merkezi, seçimin yenilenmesi halinde 7 Haziran’daki listeleri aynen aday gösterip gösteremeyeceğine karar vermek için Yüksek Seçim Kurulu’ndan görüş istemiş.
Bu spekülatif konuşmayı yapanlar, “Yeni seçimde yeniden önseçim gerekir” cevabı alındığını söylüyorlar.
Ardından…
CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Lale Karabıyık 13 Ağustos günü ziyaretimize geldiğinde, sohbet ederken bir ara “Yeniden önseçim olur mu?” konusu da gündeme geldi.
Lale Hoca bu olasılığı gözden uzak tutmadı:
“Olabilir, önseçim olabileceği söyleniyor. Parti ne karar alırsa bize de uymak ve ona göre hareket etmek düşer.”
Bununla birlikte…
Şu tespitini paylaştı:
“Biz daha yeni önseçimden çıktık, üyelerimize kendimizi anlattık. Elbette her zaman örgütün karşısına çıkmaya hazırız, ama üyeler bizi tanıdı.”
Önerisi şu:
“Tekrar örgüte gidip tekrar kendimizi anlatmamız zaman kaybı. Önseçim çalışmasında enerjimizi içe harcamaktansa, bizim dışa yönelik çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Üyeler yine dilediklerine oy verebilirler.”
Gerçi…
Seçim için resmi prosedür işlemeye başlamadığı için henüz CHP Genel Merkezi de resmi bir karar almış değil.
Buna karşın…
CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan dün sohbet ederken daha net bir ifade kullandı:
“Önseçim olacak, daha doğrusu olmak zorunda. Çünkü partinin tüzüğü böyle ve önseçim yapılması gerekiyor.”
Kaygısını da paylaştı:
“Burada önemli olan, Genel Merkez acaba kontenjan kullanacak mı? Eğer böyle bir karar alınırsa, 1 kontenjanla sınırlı kalması gerekir.”
Vaziyet şimdilik böyle.
CHP Osmangazi’de disiplin sürprizi
Pazar günü CHP Osmangazi İlçe’de yaşanan ve İlçe Başkanı Recep Çohan ile Eski İlçe Başkanı İsmet Karaca’yı karşı karşıya getiren, gruplar arasındaki yumruklaşma nedeniyle polisin çağırıldığı kavgayı 18 Ağustos günü duyurduk.
Çohan, o kavga nedeniyle aralarında İsmet Karaca, Belediye Meclisi Üyesi Gamze Kayabaş, Zeynep Güzey, Hasan Keleşoğlu’nun da bulunduğu 8 kişi hakkında tutanak hazırladı.
Yönetim kurulu karar verirse 8 kişi Disiplin’e gidecek.
Bu arada, Belediye Meclisi Üyesi Gamza Kayabaş’la ilgili uyumlu çalışmama iddiasıyla bir Disiplin dosyası daha bulunuyor.
Nilüfer’den Balat Ormanı’nda sıra dışı Müzik Festivali
Bu noktada…
Toplumda şehit cenazelerine saygı gösterilmesi isteyenlerle, günlük yaşamın sürmesi gerektiğini savunanlar ayrışması var ki, bu da paradigma oluşturuyor.
Dün sabah…
Balat Ormanı’nda düzenlenen toplantıda Nilüfer belediye Başkanı Mustafa Bozbey, farklı bir Nilüfer etkinliği için kameraların karşısına geçtiğinde, buna dikkat çekti:
“Teröre istediğini vermeyecek, kendimizi yaşamdan geri çekmeyeceğiz. Sokaklarda, dışarıda bir yaşam var. Ve bu yaşam olağan akışında devam etmeli. Korkmak, sinmek bize yakışmaz.”
Bunları söyleme nedeniyse Nilüfer Müzik Festivali’nin tanıtımıydı.
Dahası…
Bursa’da farklı formattaki ilk festival özelliğini taşıyan Nilüfer Müzik Festivali 5-6 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek. Festivalin katılımcıları, bir gün önceden gelip çadırlarını kuracaklar, konser ve etkinlikleri de yerde ya da minderde oturup izleyecekler.
60 bin kişinin katılmasının beklendiği festivalde Mazhar-Fuat Özkan gibi, Şebnem Ferah gibi ünlü isimler de sahne alacak. Katılımcılar konser alanına bilet alarak değil, Ekolojik Yaşam Derneği’nin Tohum Kütüphanesi’ne bağış yaparak girebilecekler.
Festivalin maskotu olarak da doğanın saflığını sergileyen geyik seçildi.
Balat Ormanı’ndaki tanıtım toplantısının bitiminde Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey gazetecilerle anı fotoğrafında, özçekim başarısını bir kez daha gösterdi.