Seçimin üzerinden 47 gün geçti. Geçen süreye bakıldığında, koalisyonu hangi partilerin kuracağı konusunun günlük borsa gibi sürekli değiştiği görülüyor.
Böyle bir süreçte…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık yeni seçim anımsatmaları da siyasetin gündemi haline geldi.
Kıvılcımı ise…
Geçen hafta bugün, AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nın bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmayla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik çaktı.
4 yıldır milletvekili olduğu Şanlıurfa’daki bayramlaşmalara katıldığı için Bursa’daki bayramlaşmalardan uzak kalan Çelik, özlediklerini belli eden AK Parti teşkilatlarına mesajı verdi:
“…Gittiğimizde, gördüğümüzde, konuştuğumuzda söylenen sözleri siz de takip ediyorsunuz. İktidar ol, olamıyor. Kurun, kuramıyor. Gelin, gelmiyorum. Ey muhalefet o zaman bekleyin, milletin tokadı geliyor.”
O gün…
AK Parti teşkilatları bu sözleri “erken seçim mesajı” kabul etti.
Zaten…
Ertesi gün de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun il başkanlarını arayıp “Seçime hazır olmaları” mesajı verdiği kamuoyuna yansıdı.
Böylece…
Bayram öncesinde koalisyon için umutlar artarken, bayramla birlikte seçimin yenilenmesi öne çıktı. Suruç’ta canlı bombayla patlayan, Adıyaman’da asker, Ceylanpınar’da 2 polisin evlerinde uyurken şehit edilmeleriyle doruğa çıkan terör de güçlü ve istikrarlı hükümet tartışmalarını alevlendirdi.
Buna…
Dün de Suriye sınırının öbür tarafında Işid’in kontrol ettiği topraklardan açılan ateşle şehit vermemiz eklendi. Türk tarafının önce tank atışı sonra uzun menzilli silahla cevabı vermesi, savaş uçaklarının havalanması pek de arzulanmayan bir başka gelişmenin habercisi mi bilemiyoruz.
Görünen şu:
Türkiye koalisyon ararken seçimi yenileme tartışmasına tam başlamıştı ki, terör siyaseti gölgeledi ve gelişmeler senaryo dışı hale geldi.
Neler olabileceğini kestirebilmek artık pek kolay değil. Geçen hafta tek seçenek kaldığı düşünülürken bugün seçeneklerdin arttığı görülüyor.
Birincisi…
Koalisyon kurulabilir. Böyle bir koalisyonda AK Parti’nin ortağı CHP de, MHP de olabilir.
İkincisi…
Seçimler yenilenebilir. Hatta, genel beklentiye dönüşen kasımda seçim tahmini gerçek olabilir.
Üçüncüsü…
Türkiye öngörülemedik şekilde olağanüstü döneme girebilir ve bugünkü iktidar şartların zorladığı azınlık hükümeti formülüyle devam edebilir.
Hepsine hazır olmak gerekiyor.
Seçim olursa partiler hazır mı?
Son günlerde, koalisyon görüşmelerinin tıkanma noktasına geldiği düşüncesi seçimin yenilenmesi gündemine dönüştü, ama buna siyasi partiler açısından da bakmak gerekiyor.
Acaba…
Siyasi partilerin teşkilatları/örgütleri seçimin yeniden yapılmasına hazırlar mı?
Örneğin…
7 Haziran’daki seçimde çok tartışılan AK Parti teşkilatları seçim yenilenirse daha farklı olabilecekler mi?
Galiba bu sorular da yavaş yavaş gündem maddesi haline gelecek.
Halkın tepkisi umursanmadı, DOSAB santralı onaylandı!
Bursa 1 yılı aşktın süredir Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne yapılacak olan termik santralı konuşuyor ve tartışıyor. Başta Demirtaş’ta ve DOSAB çevresinde yaşayanlar olmak üzere, kent kamuoyu yapılacak termik santrala karşı.
Çünkü…
İnsanlar kent içinde yapılacak termik santralın yol açacağı zararları biliyorlar. Sağlıklarını ve geleceklerini korumak için de tepki gösteriyorlar.
Sivil toplum kuruluşları, akademik odalar termik santralın nelere yol açacağını aylardır bilimsel araştırmalarla açıklıyorlar.
Üstelik…
Termik santrala karşı olanlar arasında, DOSAB’da üretim yapan kimi fabrikaların sahip ve yöneticileri de var.
Fakat…
Gelin görün ki, DOSAB yönetiminin ısrarla sürdürdüğü proje bazı bürokratların da desteğiyle en önemli aşama olan ÇED sürecini geçti. Termik santralın ÇED raporunun onaylandığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün internet sitesinden dün duyuruldu.
Yani…
Halka rağmen, bilimsel gerçeklere rağmen DOSAB’a termik santral yapılmasının önü açıldı. Karşı çıkanlar için de geriye tek umut, yargı kaldı.
Destek veren bürokratlar görev süreleri bitince bu kentten ayrılıp giderken arkalarında termik santralla yaşamak zorunda kalan bir kent bırakacaklar.
Bununla birlikte…
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde dağın en kıraç yöresine kurulacak katı atık depolama tesisini zararlı bulup onay vermeyen bir sistemin, Bursa’nın göbeğinde termik santrala onay vermesini anlamak da mümkün değil.
Şunu da unutmamak gerekir ki, Tavşanlı’da iktidar partisi temsilcileri halkla birlikte hareket ettiler. Bursa’daysa böyle olmadı.
Bakalım bundan sonraki yargı süreci neler getirecek.
Böyle jest görülmedi: Selçuk Türkoğlu için komple istifa!
Ayrıca…
Kamu-Sen Bursa Temsilcisi olarak da Bursa’da memur sendikacılığı yaptı.
Sonra…
MHP’den milletvekili olmaya karar verdi. Aday adaylığı başvurusu yaparken de hem Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanlığı’ndan, hem Kamu-Sen İl Temsilciliği’nden istifa etti.
MHP listenin 8. sırasına koyunca seçilemedi. 2011 yılında çıkan bir torba yasa ise sendika, vakıf ve odalarda yönetime geri dönüşler neredeyse imkansız hale getirildiği için Türk Eğitim-Sen’e de dönemedi.
Fakat…
Yıllarca birlikte çalıştığı arkadaşları Selçuk Türkoğlu’na bugüne kadar hiç görülmemiş bir jest yaptılar.
Türkoğlu’nun başkan yardımcısıyken yerine Şube Başkanlığı üstlenen Fatih Gümüş ile birlikte yönetim, denetim, disiplin kurulu ve yedeklerdeki 26 kişi topluca istifa ettiler.
Ayrıca, 70 delege de istifalarını verdiler.
Tüm seçilmişler istifa edip yönetim boşalınca, Türk Eğitim-Sen de Bursa 2 No’lu Şube’yi Selçuk Türkoğlu kurucu başkanlığında yeniden oluştururken, Fatih Gümüş dahil istifa eden yönetim kurulu üyeleri kurucu yönetim olarak atandı.
Böylece…
Selçuk Türkoğlu 10 Ocak’ta aday adayı olmak için ayrıldığı görevine jestle geri dönebildi. Kamu-Sen’de ise görevlendirmeler haziran ayında yapıldığı için, Mustafa Köse göreve devam ediyor.