Anımsatmayı… Tam bir yıl önceki yazımızı gönderen MHP İl Yönetim Kurulu’nun deneyimli ismi Emin Seymen yaptı.
Bu sütunlarda…
14 Ocak 2017 günü “Tabanında eleştirilse de siyasetin kaderini Bahçeli belirliyor” başlığı altında şunları yazmışız:
Anımsanacaktır… 1999 genel seçimi sonrası kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti zorlansa da yürüyordu. Ta ki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Temmuz 2002’de Kocayayla’da “Kasımda erken seçim” çağrısı yapana kadar. 
3 Kasım 2002 seçimiyle AK Partili dönem başladı.
Ardından…
Yıllardır başkanlık sistemi projeleri üreten, sivil toplum örgütlerinden anayasa taslakları toplayan, seçim sonrası zemin yoklayan, uzlaşma sağlayamayacağını anlayınca da gündeminden çıkaran AK Parti umudunu kesmişken 11 Ekim 2016 günü MHP Grup Toplantısı’nda Bahçeli’nin çağrısı geldi:
“AK Parti bir anayasa hazırlığı varsa, mutabık kalınan diğer maddelerle birlikte TBMM’ye getirmelidir.”
Böylece…
Cumhurbaşkanlığı sistemi getirecek anayasa değişikliğinin önü açıldı.
Şimdiyse…
“Meclis’ten anayasa çıkmazsa seçime gidilir” diyerek yeni bir kulvar açıyor.
Kısacası…
Kendi tabanı tartışıyor, eleştiriyor, ama şöyle bir gerçek var:
15 yıldır siyasetin kaderini Devlet Bahçeli belirliyor.
Yazının üstünden 1 yıl geçti, bugünün tablosu yine benzer bir görüntü ortaya koyuyor. Geçen yıl Bahçeli’ye kendi partisi içinden muhalif çıkış vardı. Bugünse, başta CHP sözcüleri muhalefet partileri tepki veriyorlar.
Bunu da…
Bahçeli’nin 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme ve AK Parti ile seçim ittifakı kararı nedeniyle yapıyorlar.
Aslında… 
Bugüne kadar yapılan seçimlerin hedefine göre ele alınırsa Bahçeli kararları elbette iktidardan vazgeçme gibi algılanabilir.
Ne var ki…
2019’da başka bir sistemle seçim yapılacak. İktidar yolu artık TBMM’de çoğunluğu oluşturmaktan geçmiyor. Hükümeti Cumhurbaşkanı kuruyor ve bakanları da parlamento dışından atıyor.
O nedenle…
Daha birkaç ay önce bağrından yeni bir parti çıkaran MHP lideri Bahçeli 2019’u farklı kılan yeni sisteme göre stratejik adımlar atıyor.
Eldeki veriler kendisi aday olursa seçilebilme şansı göstermediği için seçilmeye en yakın gözüken Erdoğan’a desteğini şimdiden açıklayıp seçim sonrası için yeni sürecin anahtarını cebine koyuyor, siyasetin akışını yönlendirme geleneğini sürdürüyor.
Galiba…
Tepki gösterenlerin atladıkları en önemli nokta bu.
Taşeron işçilerin kadroya alınma kararında sanatçılar unutuldu
Geçmişte… Seçim dönemlerine girilirken Karayolları ve Köy Hizmetleri gibi kurumlar başta olmak üzere kamuda mevsimlik çalışan işçilerin sürekli kadroya alınmaları gündeme en çok gelenler arasında yer alır, partiler seçim vaadi geliştirirlerdi.
Günümüzde… 
Kamuda taşeron firmalarda çalışıp kurumun asıl işini yapanların kadroya alınmaları önemli gündem maddesine dönüştü. Hükümet de h büyüyen soruna çare bulmak üzere geçtiğimiz haftalarda önemli bir adım attı.
Ne var ki…
KHK ile yapılan düzenlemede kapsam dışı kalan hassas bir kadro var. Onu da CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın uyardı.
Dedi ki:
“Taşeron çalışanları kadroya alınırken Devler Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi’nde çalışanlar unutuldu. Sanatçılar oyun başına aldıkları ücrete mahkum edildi. Bu da hem sanatçıya saygısızlık, hem haksızlık.”
Ardından…
“Üstelik bu durumdaki sanatçı sayısı çok fazla değil, bütçeyi de etkilemez” deyip rakamları açıkladı:
“Devlet Tiyatroları’nda toplam 450 sanatçı bu durumda. Opera ve Bale ile birlikte 1.000’i buluyor. Bursa’da ise 22 sanatçıyı ilgilendiriyor.”
Dileği şu:
“Düzenlemeye sanatçıları da ilave etmek güç değil. Hükümetten bu adımı bekliyoruz.”
Anbarcıoğlu’nun güftesi TRT repertuarında 
Faruk Anbarcıoğlu uzun yıllar öğretmen olarak gençler yetiştirdi, başarılı bir matematik öğretmeni olarak tanındı. 2002-2007 döneminde AK Parti Bursa Milletvekili olarak hizmet verdi.
Aynı zamanda iyi bir şair olarak tanınıyor. Yazdığı Çanakkale Destanı büyük ilgi gördü.
Geçtiğimiz günlerde “Ömrüme Züleyha Oldun” adlı şiirinin Bülent Okan tarafından Türk Sanat Müziği formatında bestelendiği ve bestenin de TRT’nin TSM repertuarına girdiği haberini aldı. Biz de Faruk Hoca’yı kutluyoruz.
Samet Aygüç’ten 3 kuşak gazeteciyi bir araya getiren fotoğraf sergisi
Samet Aygüç bu kentin genç ve umut veren fotoğrafçılarından biri. Aynı zamanda, Olay TV’nin kamera arkasındaki kahramanları arasında.
Aylarca…
Gece çalışıp gündüzleri uykusundan fedakarlık ederek çektiği fotoğraflarla muhteşem bir sergi açtı. Nilüfer Belediyesi Karaman Dernekler Yerleşkesi’ndeki serginin açılışı gazetede yazı saatimize rastladığı için katılamadık, ama ertesi gün gidip gezdik.
Orada…
Bursa basınında 3 kuşak gazetecinin fotoğraflarını izlerken heyecanlandık. Bizden önceki kuşağın temsilcisi büyüklerimizin de, bizim kuşağın da, genç meslektaşlarımızın da fotoğrafları var.
Üstelik…
Samet öyle bir iş çıkarmış ki, her gazeteci için ilgi alanına uygun kompozisyonlar üretip senaryolar hazırlayarak fotoğraflarını çekmiş.
Bir anlamda…
Çok büyük emekle Bursa basın tarihi için bir kesite imza atıp kalıcı hale getirmiş. Genç kardeşimizi gönülden kutluyoruz.