Siyasette derin sessizlik dönemi: Kongrelerde seçim restorasyonu
Aslında… Seçime 1 yıldan az süre kaldığında siyasi partilerin teşkilat kadrolarında adaylık hesabı yapanlar hemen dikkat çeker.
Eğer…
Olağanüstü bir değişiklik olmazsa milletvekili genel seçimi Haziran 2015`te yapılacak. Seçim tarihi de muhtemelen 14 Haziran 2015 olacak.
Kuşku yok ki…
Siyasi alışkanlıklar açısından farklı bir seçim olacak. En büyük farklılık ise, 2002`den bu yana tüm seçimleri kazanan Adalet ve Kalkınma Partisi`nin lideriRecep Tayyip Erdoğan`ı cumhurbaşkanlığına uğurladıktan sonra yeni lideri Ahmet Davutoğlu ile seçime girmesi olacak.
Yıllardır…
Erdoğan`ın meydan performansı ve siyaset diline alışanlar için Davutoğlu`nun meydanlarda nasıl bir liderportresi sergileyeceği merak konusu.
Yanı sıra…
Yine yıllardır Erdoğan`ı hedef alarak meydanlara çıkan muhalefet liderleri için de alışkanlıkları değiştiripyeni söylemler geliştirme zorunluluğu var.
En önemlisi…
Bu seçim Türkiye`de parlamenter sistemden parlamenterlerin da katılımcı olduğu yeni model başkanlıksistemine geçiş eşiği olacağa benziyor.
Bu bile liderler için yeni söylem gerektiriyor.
Yani…
Seçim kampanyalarında son dönemin moda deyimiyle söylem restorasyonu ortaya çıkacak.
Üstelik…
Seçime 8.5 ay var ve bu hiç de uzun bir süre değil. Hele böylesine hareketli gündemlerin yaşandığı bir ülkede göz açıp kapayıncaya kadar geçer.
O bakımdan…
Normal koşullarda parti teşkilatlarında adaylık sinyallerinin şu süreçte gelmeye başlaması gerekiyor.
Ne var ki…
Seçime 8.5 ay kalmasına karşın, parti teşkilatlarını/örgütlerini ilgilendiren daha farklı bir ara süreç söz konusu.
Daha açık söylemek gerekirse…
Meydanlarda yarışacak AK Parti, CHP ve MHP`nin önünde seçimden önce kongre var. 3 partinin de aynı süreçte ilk kez il ve ilçe kongrelerini yapıyorlar.
Yine…
3 parti de kongre süreçlerini seçim öncesi teşkilat/örgüt restorasyonu açısından önemsiyor.
Gördüğümüz kadarıyla…
Yeni dönemin farklı süreci için en ciddi hazırlığı AK Parti yapıyor.
Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu`nun cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından başlattığı bölge toplantıları haberlerini izliyoruz. Soylu toplantılarda teşkilatlara genel merkezin istek ve beklentilerinianlatırken nabız yokluyor.
Doğrusu…
Böyle bir parti içi strateji ile de ilk kez karşılaştık.
Eğer…
Olağanüstü bir değişiklik olmazsa milletvekili genel seçimi Haziran 2015`te yapılacak. Seçim tarihi de muhtemelen 14 Haziran 2015 olacak.
Kuşku yok ki…
Siyasi alışkanlıklar açısından farklı bir seçim olacak. En büyük farklılık ise, 2002`den bu yana tüm seçimleri kazanan Adalet ve Kalkınma Partisi`nin lideriRecep Tayyip Erdoğan`ı cumhurbaşkanlığına uğurladıktan sonra yeni lideri Ahmet Davutoğlu ile seçime girmesi olacak.
Yıllardır…
Erdoğan`ın meydan performansı ve siyaset diline alışanlar için Davutoğlu`nun meydanlarda nasıl bir liderportresi sergileyeceği merak konusu.
Yanı sıra…
Yine yıllardır Erdoğan`ı hedef alarak meydanlara çıkan muhalefet liderleri için de alışkanlıkları değiştiripyeni söylemler geliştirme zorunluluğu var.
En önemlisi…
Bu seçim Türkiye`de parlamenter sistemden parlamenterlerin da katılımcı olduğu yeni model başkanlıksistemine geçiş eşiği olacağa benziyor.
Bu bile liderler için yeni söylem gerektiriyor.
Yani…
Seçim kampanyalarında son dönemin moda deyimiyle söylem restorasyonu ortaya çıkacak.
Üstelik…
Seçime 8.5 ay var ve bu hiç de uzun bir süre değil. Hele böylesine hareketli gündemlerin yaşandığı bir ülkede göz açıp kapayıncaya kadar geçer.
O bakımdan…
Normal koşullarda parti teşkilatlarında adaylık sinyallerinin şu süreçte gelmeye başlaması gerekiyor.
Ne var ki…
Seçime 8.5 ay kalmasına karşın, parti teşkilatlarını/örgütlerini ilgilendiren daha farklı bir ara süreç söz konusu.
Daha açık söylemek gerekirse…
Meydanlarda yarışacak AK Parti, CHP ve MHP`nin önünde seçimden önce kongre var. 3 partinin de aynı süreçte ilk kez il ve ilçe kongrelerini yapıyorlar.
Yine…
3 parti de kongre süreçlerini seçim öncesi teşkilat/örgüt restorasyonu açısından önemsiyor.
Gördüğümüz kadarıyla…
Yeni dönemin farklı süreci için en ciddi hazırlığı AK Parti yapıyor.
Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu`nun cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından başlattığı bölge toplantıları haberlerini izliyoruz. Soylu toplantılarda teşkilatlara genel merkezin istek ve beklentilerinianlatırken nabız yokluyor.
Doğrusu…
Böyle bir parti içi strateji ile de ilk kez karşılaştık.
***
3 partide aynı tercih: Ya kongre, ya seçim
Tablo şu… AK Parti, CHP ve MHP farklı bir süreçle gidilen seçimleri öncesindeki il ve ilçe kongreleriniteşkilat restorasyonu görüyorlar.
O nedenle de…
Kongre hazırlıklarında, teşkilatlardan adaylık hesabı yapanların önüne aynı tercihi koymaya hazırlanıyorlar:
Ya kongrede göreve devam kararı, ya da seçimde adaylık.
Bu yolla…
Adaylık nedeniyle yönetimlerde boşalmaları önleyip teşkilat/örgüt yapılarını güçlendirmek, seçime güçlü ve yenilenmiş kadrolarla gitmek istiyorlar.
Nitekim…
AK Parti Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu bu tercihi bölge toplantılarında açık açık il başkanlarının önüne koyuyor. CHP ve MHP genel merkezleri ise “Kararınızı verin” sinyalleri gönderiyor.
Kongre hazırlıklarında, teşkilatlardan adaylık hesabı yapanların önüne aynı tercihi koymaya hazırlanıyorlar:
Ya kongrede göreve devam kararı, ya da seçimde adaylık.
Bu yolla…
Adaylık nedeniyle yönetimlerde boşalmaları önleyip teşkilat/örgüt yapılarını güçlendirmek, seçime güçlü ve yenilenmiş kadrolarla gitmek istiyorlar.
Nitekim…
AK Parti Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu bu tercihi bölge toplantılarında açık açık il başkanlarının önüne koyuyor. CHP ve MHP genel merkezleri ise “Kararınızı verin” sinyalleri gönderiyor.
***
Krizde son durum: CHP`de İl ve Osmangazi masada
Bursa’daki CHP fotoğrafından kamuoyuna, İl ve Osmangazi arasında sorun olduğunu gösteren fotoğraf yansıyor.
Nitekim…
Geçtiğimiz hafta Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca’nın, yönetiminin istifalar nedeniyle düştüğü söylentilerinin İl Başkanı tarafından servis edildiği yolundaki sitemli iddiasını bu sütunlarda aktardık.
Gündeme geldiğinde sessiz kalan CHP İl Başkanı Metin Çelik’e dün Karaca`nın iddiasınıanımsattığımızda şunu söyledi:
“Ben bugüne kadar hiçbir konuda hiç kimseyi arayıp da yalan bilgi vermedim. Osmangazi yönetimiyle ilgili hiç konuşmadım. 3-4 istifa var, ama yönetim görevinin başında.”
Ardından…
“Ben öteden beri parti içi konularımızın basın aracılığıyla konuşulmasına karşıyım” dedi ve düşüncesini açıkladı:
“Önümüzdeki hafta Osmangazi İlçe Başkanımız İsmet Karaca’yı çağıracağım ve oturup konuşacağız.”
Geçtiğimiz hafta Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca’nın, yönetiminin istifalar nedeniyle düştüğü söylentilerinin İl Başkanı tarafından servis edildiği yolundaki sitemli iddiasını bu sütunlarda aktardık.
Gündeme geldiğinde sessiz kalan CHP İl Başkanı Metin Çelik’e dün Karaca`nın iddiasınıanımsattığımızda şunu söyledi:
“Ben bugüne kadar hiçbir konuda hiç kimseyi arayıp da yalan bilgi vermedim. Osmangazi yönetimiyle ilgili hiç konuşmadım. 3-4 istifa var, ama yönetim görevinin başında.”
Ardından…
“Ben öteden beri parti içi konularımızın basın aracılığıyla konuşulmasına karşıyım” dedi ve düşüncesini açıkladı:
“Önümüzdeki hafta Osmangazi İlçe Başkanımız İsmet Karaca’yı çağıracağım ve oturup konuşacağız.”
***
Üniversitenin döner sermaye başarısı Türkiye’ye model
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek geçtiğimiz hafta AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Hüseyin Şahin ile birlikte Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’la görüşürlerken, gündeme döner sermaye konusu da geldi.
Bakan Yılmaz, aralarında Türkiye’nin çok tanınmış bazı üniversitelerinin de bulunduğu bazı üniversite hastanelerinin döner sermayede verdikleri açıklar nedeniyle batma tehlikesi yaşadıklarını söyledi veUludağ Üniversitesi’nin durumunu sordu.
Sorusuna aldığı “Borcumuz yok” cevabı ise çok ilgisini çekti ve “Ne diyorsun Hocam, Türkiye’de borçsuz üniversite hastanesi var mı?” diye sorup nasıl başarıldığını merak etti.
Rektör Hoca da şunu anlattı:
“Hocalarımızla oturup hep birlikte konuyu enine boyuna tartıştık. Birlikte aldığımız karar gereği poliklinik sayılarımızı çoğalttık. Hocalarımız da tam kadro halinde canla başla çalıştılar.”
Şunu da ekledi:
“Böylece hem muayene hizmetimiz arttığı için daha fazla hasta tedavi şansı buldu, hem de gelirlerimiz arttı.”
Dinledikleri…
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı çok etkiledi. Görüşmede, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek’ten, anlattığı döner sermaye başarısını rapor haline getirmesini istedi.
Şu sıralar…
Prof. Dr., Dilek harıl harıl Uludağ Üniversitesi yöntemini rapor haline getiriyor. Bu rapor, Bakan Yılmaztarafından Uludağ modeli olarak diğer üniversite hastanelerine önerilecek.
Sorusuna aldığı “Borcumuz yok” cevabı ise çok ilgisini çekti ve “Ne diyorsun Hocam, Türkiye’de borçsuz üniversite hastanesi var mı?” diye sorup nasıl başarıldığını merak etti.
Rektör Hoca da şunu anlattı:
“Hocalarımızla oturup hep birlikte konuyu enine boyuna tartıştık. Birlikte aldığımız karar gereği poliklinik sayılarımızı çoğalttık. Hocalarımız da tam kadro halinde canla başla çalıştılar.”
Şunu da ekledi:
“Böylece hem muayene hizmetimiz arttığı için daha fazla hasta tedavi şansı buldu, hem de gelirlerimiz arttı.”
Dinledikleri…
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı çok etkiledi. Görüşmede, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek’ten, anlattığı döner sermaye başarısını rapor haline getirmesini istedi.
Şu sıralar…
Prof. Dr., Dilek harıl harıl Uludağ Üniversitesi yöntemini rapor haline getiriyor. Bu rapor, Bakan Yılmaztarafından Uludağ modeli olarak diğer üniversite hastanelerine önerilecek.